Ruefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ruefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ruefully İle İlgili Cümleler

Meaning: ruefully means feeling or showing sorrow or regret.

  1. Ruefully, he looked at the broken vase on the floor. (Üzüntüyle, yere düşen kırık vazoya baktı.)
  2. She ruefully admitted that she had made a mistake. (Hatasını üzgün bir şekilde kabul etti.)
  3. Ruefully, he realized he had lost the chance of a lifetime. (Üzüntüyle, ömür boyu bir fırsatı kaçırdığının farkına vardı.)
  4. She ruefully watched her friends leave without her. (Arkadaşlarının onu olmadan gitmesine üzüntüyle izledi.)
  5. Ruefully, he realized that he had hurt her feelings. (Üzüntüyle, onun duygularını incittiğinin farkına vardı.)
  6. She looked ruefully at the empty fridge. (Boş buzdolabına üzüntüyle baktı.)
  7. Ruefully, he remembered the mistakes he had made. (Üzüntüyle, yaptığı hataları hatırladı.)
  8. She ruefully realized that she had missed the deadline. (Son tarihi kaçırdığını üzüntüyle fark etti.)
  9. He ruefully shook his head and walked away. (Başını üzüntüyle sallayıp uzaklaştı.)
  10. She ruefully told her friend about the fight she had with her sister. (Kız kardeşiyle olan kavgasını üzüntüyle arkadaşına anlattı.)
  11. Ruefully, he thought about the missed opportunities. (Üzüntüyle, kaçırılan fırsatlar hakkında düşündü.)
  12. She ruefully wished she had taken the job offer. (İş teklifini kabul etseydi diye üzüntüyle düşündü.)
  13. He ruefully apologized for his mistake. (Hatası için üzgün bir şekilde özür diledi.)
  14. Ruefully, she looked at the old photo album. (Eski fotoğraf albümüne üzgün bir şekilde baktı.)
  15. She ruefully realized that she had lost her phone. (Telefonunu kaybettiğini üzüntüyle fark etti.)
  16. Ruefully, he remembered the last time he

had seen his grandfather alive. (Büyükbabasını son gördüğü zamanı üzüntüyle hatırladı.)
17. She ruefully thought about the words she had said in anger. (Öfkeyle söylediği sözleri üzüntüyle düşündü.)

  1. Ruefully, he acknowledged that he had been wrong. (Yanlış olduğunu üzüntüyle kabul etti.)
  2. She ruefully watched the raindrops on the window. (Camdaki yağmur damlacıklarına üzüntüyle baktı.)
  3. Ruefully, he realized he had missed the chance to say goodbye to his friend. (Üzüntüyle, arkadaşına veda etme şansını kaçırdığının farkına vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.