Rubber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rubber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rubber (Kauçuk)

Kauçuk, esnek ve dayanıklı bir malzemedir ve genellikle lastik üretimi için kullanılır. İşte kauçuk kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler:

  1. I need to buy some rubber bands to hold these papers together. (Bu kağıtları bir arada tutmak için biraz lastik bant satın almam gerekiyor.)
  2. The car’s tires are made of rubber. (Arabanın lastikleri kauçuktan yapılmıştır.)
  3. He wears rubber gloves to protect his hands from chemicals. (Kimyasallardan ellerini korumak için kauçuk eldivenler takar.)
  4. The rubber seal around the window keeps out the cold air. (Pencere etrafındaki kauçuk conta soğuk havayı dışarıda tutar.)
  5. She erased the pencil marks with a rubber eraser. (Kauçuk silgiyle kalem izlerini sildi.)
  6. The rubber mat on the floor prevents slips and falls. (Yerdeki kauçuk mat kaymaları ve düşmeleri önler.)
  7. He bounced the rubber ball off the wall. (Duvarın üzerine kauçuk topu fırlattı.)
  8. The rubber tree is native to South America. (Kauçuk ağacı Güney Amerika’ya özgüdür.)
  9. She used a rubber stamp to mark the papers as approved. (Kağıtları onaylandı olarak işaretlemek için kauçuk damga kullandı.)
  10. The rubber soles of his shoes were worn out. (Ayakkabısının kauçuk tabanları aşınmıştı.)
  11. The band played on a rubber stage mat. (Grup, kauçuk bir sahne matında çaldı.)
  12. The boat had a rubber dinghy for emergencies. (Tekne acil durumlar için bir kauçuk bot sahipti.)
  13. She used a rubber mallet to hammer in the tent pegs. (Çadır çivilerini çakmak için kauçuk çekiç kullandı.)
  14. The rubberized coating on the handle made it easier to grip. (Sap üzerindeki kauçuk kaplama tutmayı kolaylaştırdı.)
  15. He chewed on a piece of rubber to relieve stress. (Stresi azaltmak için bir parça kauçuk çiğnedi.)
  16. The rubber band snapped when he stretched it too far. (Kauçuk bant çok gerildiğinde koptu.)
  17. The diver wore a rubber wetsuit to stay warm in the cold water. (Dalgıç soğuk suya karşı sıcak kalması için kauçuk bir dalış elbisesi giydi.)
  18. She used a rubber scraper to remove the excess paint. (Fazla boya çıkarmak için kauçuk bir spatula kullandı.)
  19. The rubber gasket on the lid created a tight seal. (Kapağın üzerindeki kauçuk contalı fitil sıkı bir kapak oluşturdu.)
  20. The factory produces rubber sheets in different colors and sizes. (Fabrika fark

lı renk ve boyutlarda kauçuk levhalar üretiyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.