Roving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roving Nedir?

Roving, genellikle elyafın çekildiği bir iplik sanayi terimidir. İnceleme veya araştırma amacıyla seyahat etmek için de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. Roving is used in the textile industry to create yarns.
    (Tekstil endüstrisinde, iplikler oluşturmak için roving kullanılır.)

  2. The explorers set out on a roving adventure to find the lost city.
    (Keşifçiler, kayıp şehri bulmak için bir roving maceraya çıktılar.)

  3. She loves to go on roving road trips during the summer.
    (O, yaz aylarında roving yolculuklara çıkmayı sever.)

  4. The company uses roving machines to produce high-quality yarns.
    (Şirket, yüksek kaliteli iplikler üretmek için roving makineleri kullanır.)

  5. He spent his youth roving around the world as a backpacker.
    (O, sırt çantasıyla dünya turuna çıkarak gençliğini roving geçirdi.)

  6. The detectives went on a roving search to find the missing child.
    (Dedektifler, kayıp çocuğu bulmak için bir roving arama yaptılar.)

  7. She works in a textile factory that specializes in roving and spinning.
    (O, özellikle roving ve iplik eğirme işlemleri konusunda uzmanlaşmış bir tekstil fabrikasında çalışıyor.)

  8. The musician went on a roving tour to promote her new album.
    (Müzisyen, yeni albümünü tanıtmak için bir roving turneye çıktı.)

  9. The couple enjoyed a roving honeymoon, traveling from one country to another.
    (Çift, bir ülkeden diğerine seyahat ederek bir roving balayı geçirdiler.)

  10. The company sent its representatives on a roving mission to explore new business opportunities.
    (Şirket, yeni iş fırsatlarını keşfetmek için temsilcilerini bir roving

  1. He works as a roving correspondent, reporting from various locations around the world.
    (O, çeşitli dünya yerlerinden haber veren bir roving muhabir olarak çalışıyor.)

  2. The police launched a roving patrol to increase safety in the neighborhood.
    (Polis, mahalledeki güvenliği artırmak için bir roving devriye görevi başlattı.)

  3. She spent her retirement roving around the country in her RV.
    (O, RV’siyle ülke genelinde roving gezilere çıkarak emekliliğini geçirdi.)

  4. The artist went on a roving exhibition, showcasing her paintings in different galleries.
    (Sanatçı, farklı galerilerde resimlerini sergileyerek bir roving sergiye çıktı.)

  5. The students went on a roving field trip to learn about different ecosystems.
    (Öğrenciler, farklı ekosistemleri öğrenmek için bir roving geziye çıktılar.)

  6. The company hired a roving trainer to provide on-site training to employees in different locations.
    (Şirket, farklı yerlerdeki çalışanlara yerinde eğitim sağlamak için bir roving eğitmen kiraladı.)

  7. The journalist went on a roving investigation to uncover a major corruption scandal.
    (Gazeteci, önemli bir yolsuzluk skandalını ortaya çıkarmak için bir roving soruşturmaya çıktı.)

  8. The festival featured a roving street performer who entertained the crowds with his juggling skills.
    (Festival, cambazlık becerileriyle kalabalığı eğlendiren bir roving sokak sanatçısıyla ilgiliydi.)

  9. The author went on a roving book tour to promote her latest novel.
    (Yazar, son romanını tanıtmak için bir roving kitap turnesine çıktı.)

  10. The scientists went on a roving research mission to study the effects of climate change on different ecosystems.
    (Bilim insanları, farklı ekosistemler üzerindeki iklim değişikliği etkilerini incelemek için bir roving araştırma görevine ç

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.