Rouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rouse İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Heyecanlandırmak, canlandırmak, harekete geçirmek

  1. The music roused the crowd to dance.
    (Türkçe Anlamı: Müzik kalabalığı dans etmeye harekete geçirdi.)

  2. The speech by the coach roused the team’s spirits.
    (Türkçe Anlamı: Antrenörün konuşması takımın ruhunu canlandırdı.)

  3. The smell of fresh coffee always rouses me in the morning.
    (Türkçe Anlamı: Sabahları taze kahve kokusu beni her zaman harekete geçirir.)

  4. The sight of the ocean at sunrise roused a sense of awe in her.
    (Türkçe Anlamı: Güneşin doğuşunda denizin manzarası onda bir hayranlık duygusu uyandırdı.)

  5. The loud noise roused the sleeping baby.
    (Türkçe Anlamı: Yüksek ses uykuda olan bebeği uyandırdı.)

  6. The patriotic song roused a sense of pride in the audience.
    (Türkçe Anlamı: Vatansever şarkı izleyicilerde bir gurur hissi uyandırdı.)

  7. The exciting news roused my curiosity.
    (Türkçe Anlamı: Heyecan verici haberler benim merakımı uyandırdı.)

  8. The alarm clock failed to rouse him from his deep sleep.
    (Türkçe Anlamı: Alarm saati derin uykusundan onu uyandıramadı.)

  9. The sound of the doorbell roused the dog from its nap.
    (Türkçe Anlamı: Kapı zilinin sesi köpeği uykusundan uyandırdı.)

  10. The movie’s thrilling climax roused the audience to applause.
    (Türkçe Anlamı: Filmin heyecan verici sonu izleyicileri alkışlamaya teşvik etti.)

  11. The smell of freshly baked bread roused my hunger.
    (Türkçe Anlamı: Taze pişmiş ekmek kokusu benim açlığımı uyandırdı.)

  12. The announcement of a surprise party roused her suspicion.
    (Türkçe Anlamı: Sürpriz parti duyurusu onda bir şüphe uyandırdı.)

  13. The cold water roused him from his drowsiness.
    (Türkçe Anlamı: Soğuk su onu uykulu halinden uyandırdı.)

  14. The coach’s motivational speech roused the team to victory.
    (Türkçe Anlamı: Antrenörün motivasyon konuşması takımı zafer için harekete geçirdi.)

  15. The sound of a gunshot roused the birds from the trees.
    (Türkçe Anlamı: Silah sesi kuşları ağaçlardan uçurmaya zorlad

  1. The smell of the sea air roused memories of childhood vacations.
    (Türkçe Anlamı: Deniz havasının kokusu çocukluk tatillerine dair anıları canlandırdı.)

  2. The sound of thunder roused a feeling of fear in her.
    (Türkçe Anlamı: Gök gürültüsü onda bir korku hissi uyandırdı.)

  3. The teacher’s passionate lecture roused the students’ interest in the subject.
    (Türkçe Anlamı: Öğretmenin tutkulu dersi öğrencilerin konuya ilgisini uyandırdı.)

  4. The smell of a fresh bouquet of flowers roused her sense of smell.
    (Türkçe Anlamı: Taze bir çiçek buketinin kokusu onun koku duyusunu canlandırdı.)

  5. The news of the promotion roused his ambition to work harder.
    (Türkçe Anlamı: Terfi haberi onun daha çok çalışma arzusunu uyandırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.