Rivalry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rivalry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rivalry Nedir?

Rivalry, iki veya daha fazla kişi, grup veya organizasyon arasındaki rekabeti ifade eder. Bu rekabet genellikle başarı, güç, kazanç veya üstünlük için mücadele içerir.

Örnek cümleler:

  1. The rivalry between the two companies was fierce. (İki şirket arasındaki rekabet şiddetliydi.)
  2. The football match was intense due to the longstanding rivalry between the teams. (Futbol maçı, takımlar arasındaki uzun süredir devam eden rekabet nedeniyle yoğundu.)
  3. The sibling rivalry between the twins was a constant source of amusement for their parents. (İkizler arasındaki kardeş rekabeti, ebeveynleri için sürekli bir eğlence kaynağıydı.)
  4. The political rivalry between the two candidates dominated the election. (İki aday arasındaki siyasi rekabet, seçimi domine etti.)
  5. The intense rivalry between the two basketball teams made for an exciting game. (İki basketbol takımı arasındaki yoğun rekabet, heyecanlı bir oyun için oldu.)
  6. The rivalry between the two actors for the lead role in the movie was intense. (Filmin başrolü için iki aktör arasındaki rekabet yoğundu.)
  7. The longstanding rivalry between the two schools added excitement to the annual football game. (İki okul arasındaki uzun süredir devam eden rekabet, yıllık futbol maçına heyecan kattı.)
  8. The rivalry between the two political parties was evident during the election campaign. (İki siyasi parti arasındaki rekabet, seçim kampanyası sırasında belirgindi.)
  9. The rivalry between the two artists for the top spot in the art world was intense. (Sanat dünyasındaki en üst sıra için iki sanatçı arasındaki rekabet yoğundu.)
  10. The rivalry between the two sisters over their career choices was causing tension in their family. (Kariyer seçimleri konusundaki kardeş rekabeti, ailelerinde gerilime neden oluyordu.)
  11. The intense rivalry between the two hockey teams resulted in several injuries. (İki hokey takımı arasındaki yoğun rekabet, birkaç yaralanmaya neden oldu.)
  12. The rivalry between the two restaurants for the best pizza in town was heating up. (Şehirdeki en iyi pizzayı sunmak için iki restoran arasındaki rekabet kızışıyordu.)
  13. The longstanding rivalry between the two fashion designers was the talk of the industry. (İki moda tasarımcısı arasındaki uzun süredir devam eden rekabet, endüstri konuşuluyordu.)
  14. The rivalry between the two siblings for their parents’ attention was causing problems in the family. (Ebeveynlerinin dikkatini çekmek için iki kardeş arasındaki rekabet, ailede sorunlara neden oluyordu.)
  15. The rivalry between the two authors for the top spot on the bestseller list was fierce.
  1. The rivalry between the two car manufacturers for the best electric car was heating up. (En iyi elektrikli arabayı yapmak için iki otomobil üreticisi arasındaki rekabet kızışıyordu.)
  2. The rivalry between the two universities for the top spot in the rankings was intense. (Sıralamadaki en üst sırayı elde etmek için iki üniversite arasındaki rekabet yoğundu.)
  3. The rivalry between the two friends over a love interest was causing strain in their relationship. (Aşk ilgisi nedeniyle iki arkadaş arasındaki rekabet, ilişkilerinde gerilim yaratıyordu.)
  4. The longstanding rivalry between the two cities was evident during the annual sports tournament. (Yıllık spor turnuvası sırasında, iki şehir arasındaki uzun süredir devam eden rekabet belirgindi.)
  5. The rivalry between the two chefs for the title of best cook in the city was intense. (Şehirdeki en iyi aşçı unvanı için iki şef arasındaki rekabet yoğundu.)

(Türkçe karşılıklarını parantez içinde verdim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.