Rightfully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rightfully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rightfully

Rightfully, “haklı bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin veya birinin hak ettiği şekilde olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Rightfully so, the team won the championship after all their hard work. (Haklı bir şekilde, takım tüm zorlu çalışmalarının ardından şampiyon oldu.)
2. She rightfully deserved the promotion for her outstanding performance. (Olağanüstü performansı için, terfiyi haklı bir şekilde kazandı.)
3. The victim’s family rightfully demanded justice for the crime committed against their loved one. (Kurbanın ailesi, sevdiklerine karşı işlenen suç için haklı bir şekilde adalet talep etti.)
4. The company was rightfully criticized for their unethical business practices. (Etik olmayan iş uygulamaları nedeniyle, şirket haklı bir şekilde eleştirildi.)
5. The accused was rightfully acquitted of all charges due to lack of evidence. (Kanıt eksikliği nedeniyle, suçlanan kişi haklı bir şekilde beraat etti.)
6. The student rightfully earned an A on his project for putting in a lot of effort. (Birçok çaba harcadığı için, öğrenci projesinde haklı bir şekilde A aldı.)
7. The athlete rightfully claimed the title of world champion after breaking the world record. (Dünya rekorunu kırarak, sporcu haklı bir şekilde dünya şampiyonu unvanını kazandı.)
8. The lawyer rightfully argued that his client was innocent and should be released. (Müvekkilinin masum olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini haklı bir şekilde savunan avukat.)
9. The landlord rightfully evicted the tenant for not paying rent for several months. (Birkaç ay boyunca kira ödemediği için, ev sahibi kiracıyı haklı bir şekilde tahliye etti.)
10. The company’s decision to lay off employees was rightfully criticized for being inhumane. (İnsanlık dışı olduğu için, şirketin çalışanları işten çıkarma kararı haklı bir şekilde eleştirildi.)
11. The patient rightfully sued the hospital for medical malpractice. (Tıbbi ihmalleri nedeniyle, hasta hastaneyi haklı bir şekilde dava etti.)
    12

12. The judge rightfully ruled in favor of the plaintiff due to overwhelming evidence. (Aşırı miktarda kanıt nedeniyle, hakim davacı lehine haklı bir şekilde karar verdi.)
13. The company’s decision to donate a portion of their profits to charity was rightfully applauded by the public. (Kârlarının bir kısmını hayır kurumlarına bağışlama kararı nedeniyle, şirket haklı bir şekilde halk tarafından alkışlandı.)
14. The school rightfully expelled the student for repeated violations of the school’s code of conduct. (Okulun davranış kurallarını tekrarlayan şekilde ihlal ettiği için, öğrencinin haklı bir şekilde okuldan atılması kararlaştırıldı.)
15. The employee rightfully filed a complaint against the employer for not providing a safe working environment. (Güvenli bir çalışma ortamı sağlamadığı için, çalışan haklı bir şekilde işverene şikayette bulundu.)
16. The company rightfully refused to do business with a supplier who was involved in illegal activities. (Yasadışı faaliyetlere karışan bir tedarikçi ile iş yapmayı haklı bir şekilde reddeden şirket.)
17. The customer rightfully demanded a refund for the defective product. (Arızalı ürün için haklı bir şekilde müşteri geri ödeme talep etti.)
18. The police officer rightfully arrested the suspect for breaking into the store. (Mağazaya girdiği için şüpheli haklı bir şekilde polis tarafından tutuklandı.)
19. The athlete rightfully criticized the judges for their biased scoring in the competition. (Yarışmada yanlış puanlama yaptığı için, sporcu haklı bir şekilde hakemleri eleştirdi.)
20. The whistleblower rightfully reported the company’s illegal activities to the authorities. (Şirketin yasadışı faaliyetlerini otoritelere bildirdiği için, ihbarcı haklı bir şekilde hareket etti.)