Riffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Riffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Riffle İle İlgili Cümleler

Riffle kelimesi “küçük dalgalanmalar oluşturmak” anlamına gelir.

  1. The wind caused the river to riffle and dance. (Rüzgar, nehirde dalgalanmalar oluşturdu.)
  2. He riffled through the pages of the book looking for the answer. (Cevabı ararken, kitabın sayfalarını karıştırdı.)
  3. The magician riffled the deck of cards before starting his trick. (Sihirbaz numarasına başlamadan önce, kartları karıştırdı.)
  4. She riffled her fingers through his hair. (Saçlarının arasından parmaklarıyla geçirdi.)
  5. The thief riffled through the drawers searching for valuables. (Hırsız, değerli eşyaları aramak için çekmeceleri karıştırdı.)
  6. He riffled the sand with his toes. (Ayak parmaklarıyla kumu karıştırdı.)
  7. The leaves on the tree riffled in the breeze. (Ağaçtaki yapraklar, esintide dalgalanıyordu.)
  8. She riffled through her purse looking for her keys. (Anahtarlarını aramak için çantasını karıştırdı.)
  9. He riffled the papers on his desk, trying to find the report. (Raporu bulmaya çalışarak, masasındaki kağıtları karıştırdı.)
  10. The water riffled around the rocks in the stream. (Su, dereye düşen kayaların etrafında dalgalanıyordu.)
  11. He riffled his cards confidently, knowing he had a winning hand. (Kazanan bir eli olduğunu bilerek, kendinden emin bir şekilde kartlarını karıştırdı.)
  12. The wind riffled the curtains in the open window. (Açık penceredeki perdeleri rüzgar dalgalandırdı.)
  13. The boy riffled the pages of the comic book eagerly. (Çizgi romanın sayfalarını heyecanla karıştırdı.)
  14. The dog riffled through the trash can looking for food. (Köpek, yiyecek aramak için çöp kutusunu karıştırdı.)
  15. The cards were riffled several times before the game began. (Oyun başlamadan önce, kartlar birkaç kez karıştırıldı.)
  16. She riffled through her closet, trying to find the perfect outfit. (Mükemmel kıyafeti bulmaya çalışarak, dolabını karıştırdı.)
  17. The wind riffled the pages of the book, making it difficult to read. (Rüzgar kitabın sayfalarını çevirerek, okumayı zorlaştırdı.)
  18. He riffled his fingers through the sand, feeling the texture. (Dokunarak, kumun dokusunu hissetmek için parmaklarını karıştırdı.)
  19. The trees riffled in the wind, making a soothing sound. (Ağaçlar rüzgarda dalgalanarak, rahatlatıcı bir ses çıkardı.)
  20. She riffled through

her notes, trying to find the information she needed for her presentation. (Sunumu için ihtiyacı olan bilgileri bulmak için notlarını karıştırdı.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Rüzgar, nehirde dalgalanmalar oluşturdu.
  2. Cevabı ararken, kitabın sayfalarını karıştırdı.
  3. Sihirbaz numarasına başlamadan önce, kartları karıştırdı.
  4. Saçlarının arasından parmaklarıyla geçirdi.
  5. Hırsız, değerli eşyaları aramak için çekmeceleri karıştırdı.
  6. Ayak parmaklarıyla kumu karıştırdı.
  7. Ağaçtaki yapraklar, esintide dalgalanıyordu.
  8. Anahtarlarını aramak için çantasını karıştırdı.
  9. Raporu bulmaya çalışarak, masasındaki kağıtları karıştırdı.
  10. Su, dereye düşen kayaların etrafında dalgalanıyordu.
  11. Kazanan bir eli olduğunu bilerek, kendinden emin bir şekilde kartlarını karıştırdı.
  12. Açık penceredeki perdeleri rüzgar dalgalandırdı.
  13. Çizgi romanın sayfalarını heyecanla karıştırdı.
  14. Köpek, yiyecek aramak için çöp kutusunu karıştırdı.
  15. Oyun başlamadan önce, kartlar birkaç kez karıştırıldı.
  16. Mükemmel kıyafeti bulmaya çalışarak, dolabını karıştırdı.
  17. Rüzgar kitabın sayfalarını çevirerek, okumayı zorlaştırdı.
  18. Dokunarak, kumun dokusunu hissetmek için parmaklarını karıştırdı.
  19. Ağaçlar rüzgarda dalgalanarak, rahatlatıcı bir ses çıkardı.
  20. Sunumu için ihtiyacı olan bilgileri bulmak için notlarını karıştırdı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.