Revivify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revivify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revivify

Revivify, bir şeyi yeniden canlandırmak veya canlandırmak için kullanılan bir fiildir.

1. After several attempts, the doctors were able to revivify the patient. (Birkaç denemenin ardından, doktorlar hastayı canlandırmayı başardılar.)
2. The rain helped to revivify the dying plants. (Yağmur, ölmekte olan bitkileri canlandırmaya yardımcı oldu.)
3. The company hopes to revivify its failing sales by introducing a new marketing strategy. (Şirket, yeni bir pazarlama stratejisiyle başarısız satışlarını canlandırmayı umuyor.)
4. The coach’s motivational speech helped to revivify the team’s morale. (Antrenörün motive edici konuşması, takımın moralini canlandırmaya yardımcı oldu.)
5. The museum’s renovation project aims to revivify the historic building. (Müzenin yenileme projesi, tarihi binayı canlandırmayı amaçlıyor.)
6. The new CEO is determined to revivify the struggling company. (Yeni CEO, mücadele eden şirketi canlandırmaya kararlı.)
7. The old library has been revivified with modern technology. (Eski kütüphane, modern teknolojiyle canlandırıldı.)
8. The community worked together to revivify the neglected park. (Topluluk, ihmal edilen parkı canlandırmak için birlikte çalıştı.)
9. The artist’s use of vibrant colors revivified the dull painting. (Sanatçının canlı renkler kullanması, sıkıcı resmi canlandırdı.)
10. The new menu items helped to revivify the restaurant’s reputation. (Yeni menü öğeleri, restoranın ününü canlandırmaya yardımcı oldu.)
11. The economic stimulus package is expected to revivify the struggling economy. (Ekonomik teşvik paketinin mücadele eden ekonomiyi canlandırması bekleniyor.)
12. The band’s reunion tour is aimed at revivifying their music career. (Grubun birleşme turu, müzik kariyerlerini canlandırmayı amaçlıyor.)
13. The city’s efforts to revivify its downtown area have been successful. (Şehrin merkezini canlandırmak için yaptığı çabalar başarılı oldu.)
14. The artist’s new sculpture revivifies the park’s landscape. (Sanatçının yeni heykeli, parkın manzarasını canlandırıyor.)
15. The coach’s halftime speech revivified the team’s energy. (Antrenörün devre arası konuşması, takımın enerjisini canlandırdı.)
16. The charity’s new fundraising campaign aims to revivify its efforts. (Hayırseverliğin yeni bağış kampanyası, çabalarını canlandırmayı hedefliyor.)
17. The film’s stunning visuals revivified the classic story. (Filmin çarpıcı görselleri, klasik hikayeyi canlandırdı.)
18. The book’s re-release helped to revivify

its popularity among a new generation of readers. (Kitabın yeniden yayınlanması, yeni okuyucu kitlesi arasında popülerliğini canlandırdı.)
19. The new leadership team is hoping to revivify the company’s culture. (Yeni liderlik ekibi, şirket kültürünü canlandırmayı umuyor.)

20. The community garden project aims to revivify the neighborhood by promoting green spaces. (Topluluk bahçesi projesi, yeşil alanları teşvik ederek mahalleyi canlandırmayı amaçlıyor.)