Revel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revel Nedir?

Revel, bir şeyin veya olayın keyfini çıkarma, eğlenme veya coşma durumunu ifade eden bir fiildir.

Örnek cümleler:

  1. I could see the revel in their eyes when they won the championship. (Şampiyonluğu kazandıklarında gözlerindeki coşkuyu görebiliyordum.)
  2. Let’s revel in the beauty of this sunset. (Bu günbatımının güzelliğinin keyfini çıkaralım.)
  3. The city was alive with revelers during the carnival. (Karnaval sırasında şehir, kutlamacılarla doluydu.)
  4. She decided to revel in the moment and enjoy the party. (Anın tadını çıkarıp partiye keyifle devam etmeye karar verdi.)
  5. The festival was a revel of music, dance, and food. (Festival, müzik, dans ve yiyeceklerin bir coşkusuydu.)
  6. He was reveling in his newfound freedom. (Yeni bulduğu özgürlüğün tadını çıkarıyordu.)
  7. The children were reveling in the snow, building snowmen and having snowball fights. (Çocuklar karın tadını çıkararak kardan adamlar yapıyor ve kardan topu oynuyorlardı.)
  8. They spent the whole night reveling in their victory. (Zaferlerinin tadını çıkararak tüm geceyi geçirdiler.)
  9. The revelers filled the streets with their joyful celebrations. (Kutlamalarıyla şehir sokaklarını sevinçle doldurdular.)
  10. The concert was a revel of different musical styles. (Konsert farklı müzik tarzlarının bir coşkusuydu.)
  11. They were reveling in the success of their business. (İşlerinin başarısının keyfini çıkarıyorlardı.)
  12. The beach was full of people reveling in the sun and sand. (Plaj güneşin ve kumun tadını çıkaran insanlarla doluydu.)
  13. The revelers were dancing and singing all night long. (Kutlamacılar tüm gece dans ediyor ve şarkı söylüyorlardı.)
  14. He couldn’t help but revel in the attention he was receiving. (Aldığı ilgiye karşı keyfini çıkarmamak imkansızdı.)
  15. The revelry continued until the early hours of the morning. (Kutlamalar sabahın erken saatlerine kadar devam etti.)
  16. The restaurant was filled with revelers enjoying their meals and drinks. (Restoran, yemeklerinin ve içeceklerinin tadını çıkaran kutlamacılarla doluydu.)
  17. The reveling crowd was a sight to behold. (Coşan kalabalık görülmeye değerdi.)
  18. She reveled in the opportunity to travel to new places. (Yeni yerlere seyahat etme fırsatının keyfini çıkardı.)
  19. The festival was a revel of colors and lights. (Festival, renklerin ve ışıkların bir coşkusuy
  1. The revelers cheered and hugged each other as the clock struck midnight on New Year’s Eve. (Yılbaşı gecesi saat gece yarısını vurduğunda, kutlamacılar birbirlerini kutlayarak ve kucaklaşarak sevinçlerini ifade ettiler.)

Türkçe anlamları: coşku, şölen, şenlik, sevinç, eğlenme, keyif, kutlama.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.