Retaliate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retaliate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retaliate

Retaliate, bir saldırı veya zarar görme durumuna karşılık vermek anlamına gelir. Bu kelime, birinin saldırısına veya zararına karşılık vermek için yapılan herhangi bir eylemi ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. She decided to retaliate against her bully by standing up for herself. (Zorba öğrenciye karşı kendisini savunarak karşılık vermek için karar verdi.)
  2. The country vowed to retaliate against the terrorist attack. (Ülke, terörist saldırısına karşı misilleme yapacağını söz verdi.)
  3. He retaliated by throwing a punch at the guy who insulted him. (Ona hakaret eden adama yumruk atarak karşılık verdi.)
  4. The company will retaliate against the competitor’s unfair practices. (Şirket, rakibinin haksız uygulamalarına karşı misilleme yapacak.)
  5. The government warned that they would retaliate with force if necessary. (Hükümet, gerektiğinde güç kullanarak misilleme yapacaklarını uyardı.)
  6. The team retaliated with a goal after conceding one. (Bir gol yedikten sonra takım, bir golle karşılık verdi.)
  7. He decided to retaliate against the company’s unfair treatment by quitting his job. (Şirketin haksız muamelesine karşı işinden istifa ederek karşılık verme kararı aldı.)
  8. The victim retaliated by pressing charges against her attacker. (Mağdur, saldırganına karşı suç duyurusunda bulunarak karşılık verdi.)
  9. The coach urged his players not to retaliate against the opposing team’s dirty tactics. (Antrenör, takımının rakip takımın pis taktiklerine karşı misilleme yapmamalarını istedi.)
  10. The union threatened to retaliate against the company’s proposed pay cut. (Sendika, şirketin önerdiği maaş kesintisine karşı misilleme yapacağını tehdit etti.)
  11. She didn’t retaliate when her coworker made a snide remark about her outfit. (İş arkadaşı kıyafeti hakkında sivri bir yorum yaptığında, o karşılık vermedi.)
  12. The country retaliated with a trade embargo after being unfairly treated by its trading partner. (Ticaret ortağı tarafından haksız bir şekilde muamele gördükten sonra, ülke ticaret ambargosuyla karşılık verdi.)
  13. The student retaliated against the teacher’s unfair grading by complaining to the school principal. (Öğretmenin haksız notlandırmasına karşı öğrenci, okul müdürüne şikayette bulunarak karşılık verdi.)
  14. The police department promised to retaliate against the rise in crime rates. (Polis departmanı, suç oranındaki artışa karşı misilleme yapacaklarını söz verdi.)
  15. He retaliated by playing a practical joke on his prankster friend. (Şakacı arkadaşına karşı bir şaka yaparak kar
  1. The army retaliated against the enemy’s attack with a fierce counterattack. (Ordu, düşmanın saldırısına şiddetli bir karşı saldırıyla karşılık verdi.)
  2. The company retaliated by suing the former employee who leaked confidential information. (Şirket, gizli bilgileri sızdıran eski çalışanına dava açarak karşılık verdi.)
  3. The player retaliated against the opponent’s rough play by fouling back. (Oyuncu, rakibinin sert oyununa faulle karşılık verdi.)
  4. The government promised to retaliate against any cyber attacks on its national security. (Hükümet, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir siber saldırıya karşı misilleme yapacaklarını söz verdi.)
  5. She refused to retaliate against her ex-boyfriend’s insults and chose to move on instead. (Eski erkek arkadaşının hakaretlerine karşılık vermeyi reddetti ve yerine devam etmeyi seçti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.