Resurgent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resurgent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resurgent Nedir?

Resurgent, tekrar canlanan, yeniden yükselen anlamlarına gelir. Bu kelime cümle içinde olumlu bir anlam taşır ve genellikle bir durumun veya bir şeyin daha iyi hale geldiğini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The resurgent economy brought new jobs and opportunities to the region. (Canlanan ekonomi, bölgeye yeni işler ve fırsatlar getirdi.)
  2. The team’s resurgent performance in the second half of the season earned them a spot in the playoffs. (Takımın sezonun ikinci yarısındaki canlanan performansı, onlara playofflara katılma hakkını kazandırdı.)
  3. After struggling for years, the company is now resurgent thanks to its innovative products. (Yıllardır mücadele eden şirket, yenilikçi ürünleri sayesinde şimdi canlanmış durumda.)
  4. The resurgent interest in vinyl records has led to a resurgence of independent record stores. (Vinil kayıtlara olan canlanan ilgi, bağımsız plak mağazalarının yeniden canlanmasına yol açtı.)
  5. The resurgent nationalism in the country has raised concerns about its relationship with its neighbors. (Ülkedeki canlanan milliyetçilik, komşularıyla ilişkileri konusunda endişeleri artırdı.)
  6. The resurgent popularity of retro fashion has led to a revival of vintage clothing stores. (Retro modanın canlanan popülaritesi, vintage giyim mağazalarının yeniden canlanmasına yol açtı.)
  7. The resurgent interest in traditional crafts has led to a resurgence of handmade goods. (Geleneksel zanaatlerle ilgili canlanan ilgi, el yapımı ürünlerin yeniden canlanmasına yol açtı.)
  8. The resurgent wildlife population in the area is a sign of successful conservation efforts. (Bölgedeki canlanan yaban hayatı popülasyonu, başarılı koruma çabalarının bir işaretidir.)
  9. The resurgent energy of the youth movement is inspiring people around the world. (Gençlik hareketinin canlanan enerjisi, dünya çapında insanları etkiliyor.)
  10. The resurgent interest in cooking has led to a resurgence of home-cooked meals. (Yemek yapmaya olan canlanan ilgi, evde yapılan yemeklerin yeniden canlanmasına yol açtı.)
  11. The resurgent sense of community in the neighborhood has led to more collaboration and support among residents. (Mahalledeki canlanan topluluk duygusu, sakinler arasında daha fazla işbirliği ve destek sağladı.)
  12. The resurgent demand for organic food has led to a resurgence of small-scale farming. (Organik gıda talebindeki canlanma, küçük ölçekli çiftçiliğin yeniden canlanmasına yol açtı.)
  13. The resurgent interest in literature has led to a revival of independent bookstores. (Edebiyata olan canlanan ilgi, bağımsız

kitapçıların yeniden canlanmasına yol açtı.)
14. The resurgent popularity of cycling has led to more bike-friendly infrastructure in cities. (Bisiklete olan canlanan popülarite, şehirlerde daha bisiklet dostu altyapının oluşmasına yol açtı.)

  1. The resurgent investment in renewable energy is a positive step towards a more sustainable future. (Yenilenebilir enerjiye olan canlanan yatırım, daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru olumlu bir adımdır.)
  2. The resurgent interest in mindfulness and meditation has led to more people practicing self-care. (Farkındalık ve meditasyona olan canlanan ilgi, daha fazla insanın kendine bakım yapmasına yol açtı.)
  3. The resurgent popularity of board games has led to a revival of family game nights. (Masabaşı oyunlarına olan canlanan popülarite, aile oyun gecelerinin yeniden canlanmasına yol açtı.)
  4. The resurgent interest in traditional music has led to a resurgence of folk festivals. (Geleneksel müziğe olan canlanan ilgi, halk festivallerinin yeniden canlanmasına yol açtı.)
  5. The resurgent demand for local and sustainable products has led to a resurgence of farmers markets. (Yerel ve sürdürülebilir ürünlere olan canlanan talep, çiftçi pazarlarının yeniden canlanmasına yol açtı.)
  6. The resurgent interest in learning a second language has led to more language classes and resources being available. (İkinci bir dil öğrenmeye olan canlanan ilgi, daha fazla dil sınıfı ve kaynağının bulunabilir hale gelmesine yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.