Responsibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Responsibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Responsibility (Sorumluluk) Nedir?

Responsibility kelimesi, bir kişinin veya kuruluşun yaptıklarından veya yapmadıklarından dolayı taşıdığı yükümlülüğü ifade eder. Sorumluluk, bir görevin yerine getirilmesi veya bir eylemin sonuçlarının üstlenilmesi anlamına da gelir.

Örnek cümleler:

1. It is your responsibility to finish your work before leaving the office. (Ofisten ayrılmadan önce işini bitirmek senin sorumluluğundadır.)
2. As a manager, he has the responsibility to ensure that his team meets its targets. (Bir yönetici olarak, ekibinin hedeflerini karşılamasını sağlama sorumluluğu var.)
3. She takes full responsibility for the accident. (Kazadan tamamen kendisinin sorumlu olduğunu kabul ediyor.)
4. It is the responsibility of parents to teach their children good values. (Çocuklarına iyi değerleri öğretmek ebeveynlerin sorumluluğundadır.)
5. As a citizen, it is our responsibility to pay taxes on time. (Bir vatandaş olarak, vergileri zamanında ödemek bizim sorumluluğumuzdur.)
6. He shirked his responsibility and left his team in a difficult position. (Sorumluluğunu kaçırdı ve ekibini zor bir durumda bıraktı.)
7. The company has a social responsibility to minimize its environmental impact. (Şirketin çevresel etkisini azaltma sosyal sorumluluğu vardır.)
8. She showed great responsibility by taking care of her sick mother. (Hasta annesine bakarak büyük bir sorumluluk gösterdi.)
9. The company is committed to corporate responsibility and ethical business practices. (Şirket, kurumsal sorumluluk ve etik iş uygulamalarına bağlıdır.)
10. The teacher emphasized the importance of taking responsibility for one’s actions. (Öğretmen, kendi eylemlerinin sorumluluğunu almanın önemini vurguladı.)
11. He felt a sense of responsibility for his younger siblings after their parents passed away. (Ebeveynlerinin ölümünden sonra küçük kardeşlerinin sorumluluğunu hissetti.)
12. The government has the responsibility to provide basic services like healthcare and education to its citizens. (Hükümet, vatandaşlarına sağlık hizmetleri ve eğitim gibi temel hizmetleri sağlama sorumluluğuna sahiptir.)
13. She took responsibility for her mistake and apologized to her colleagues. (Hatasının sorumluluğunu aldı ve meslektaşlarına özür diledi.)
14. The police officer has the responsibility to protect the citizens and maintain

law and order in the community. (Polis memuru, vatandaşları koruma ve toplumda hukuk ve düzeni sağlama sorumluluğuna sahiptir.)
15. It’s your responsibility as a pet owner to ensure that your animal is well taken care of. (Evcil hayvan sahibi olarak, hayvanınızın iyi bakıldığından emin olmak sizin sorumluluğunuzdadır.)

16. The CEO bears ultimate responsibility for the company’s success or failure. (CEO, şirketin başarısından veya başarısızlığından son derece sorumludur.)
17. He was appointed to take on the responsibility of managing the new project. (Yeni projenin yönetim sorumluluğunu üstlenmek üzere atandı.)
18. Environmental responsibility means taking actions that protect the planet and preserve natural resources for future generations. (Çevresel sorumluluk, gelecek nesiller için doğal kaynakları koruyan eylemler almayı içerir.)
19. The team worked together to share the responsibility of completing the project on time. (Ekip, projeyi zamanında tamamlama sorumluluğunu paylaşmak için birlikte çalıştı.)
20. She felt a great sense of responsibility towards her community and volunteered at a local shelter. (Toplumuna karşı büyük bir sorumluluk hissetti ve yerel bir barınağda gönüllü olarak çalıştı.)