Resort To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Resort To İle İlgili Cümleler
Resort To: Başvurmak, sığınmak, başka seçeneği kalmamak
- She had to resort to stealing to survive. (Hayatta kalmak için çalmaya başvurmak zorunda kaldı.)
- We should not resort to violence to solve our problems. (Sorunlarımızı çözmek için şiddete başvurmamalıyız.)
- When all else fails, you can resort to asking for help. (Her şey başarısız olduğunda, yardım istemeye başvurabilirsiniz.)
- He had to resort to lying to protect his reputation. (Ününü korumak için yalan söylemeye başvurmak zorunda kaldı.)
- They had to resort to using candles when the power went out. (Elektrik kesildiğinde mum kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
- I had to resort to using a dictionary to understand the difficult words. (Zor kelimeleri anlamak için bir sözlük kullanmaya başvurmak zorunda kaldım.)
- She didn’t want to resort to borrowing money, but she had no other choice. (Para ödünç almaya başvurmak istemedi ama başka seçeneği yoktu.)
- When his car broke down, he had to resort to taking the bus. (Arabası bozulduğunda otobüse binmeye başvurmak zorunda kaldı.)
- He had to resort to using his emergency fund to pay for the unexpected expenses. (Beklenmedik masrafları karşılamak için acil fonunu kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)
- When the negotiations failed, they had to resort to legal action. (Müzakereler başarısız olduğunda yasal işlem yapmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
- The athlete had to resort to performance-enhancing drugs to improve his performance. (Sporcu performansını artırmak için performans artırıcı ilaçlara başvurmak zorunda kaldı.)
- We should not resort to name-calling and insults during an argument. (Bir tartışma sırasında isim takma ve hakaretlere başvurmamalıyız.)
- When the weather turned bad, we had to resort to indoor activities. (Hava kötüleştiğinde, kapalı alan etkinliklerine başvurmak zorunda kaldık.)
- He had to resort to begging for food after losing his job. (İşini kaybettikten sonra yiyecek için dilenmek zorunda kaldı.)
- She had to resort to using a wheelchair after her accident. (Kazadan sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)
- They had to resort to using a translator to communicate with the locals. (Yerlilerle iletişim kurmak için bir çevirmen kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
- He had to resort to hiding in the bushes to avoid being seen. (Görülmemek için çalılara saklanm
- The company had to resort to layoffs to cut costs. (Maliyetleri azaltmak için şirket işten çıkarmalara başvurmak zorunda kaldı.)
- When the bridge collapsed, the residents had to resort to using a detour. (Köprü çöktüğünde, sakinler alternatif bir yolu kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
- She had to resort to using a plagiarism checker to make sure her paper was original. (Makalesinin orijinal olduğundan emin olmak için bir intihal kontrol programı kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Hayatta kalmak için çalmaya başvurmak zorunda kaldı.
- Sorunlarımızı çözmek için şiddete başvurmamalıyız.
- Her şey başarısız olduğunda, yardım istemeye başvurabilirsiniz.
- Ününü korumak için yalan söylemeye başvurmak zorunda kaldı.
- Elektrik kesildiğinde mum kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
- Zor kelimeleri anlamak için bir sözlük kullanmaya başvurmak zorunda kaldım.
- Para ödünç almaya başvurmak istemedi ama başka seçeneği yoktu.
- Arabası bozulduğunda otobüse binmeye başvurmak zorunda kaldı.
- Beklenmedik masrafları karşılamak için acil fonunu kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.
- Müzakereler başarısız olduğunda yasal işlem yapmaya başvurmak zorunda kaldılar.
- Sporcu performansını artırmak için performans artırıcı ilaçlara başvurmak zorunda kaldı.
- Bir tartışma sırasında isim takma ve hakaretlere başvurmamalıyız.
- Hava kötüleştiğinde, kapalı alan etkinliklerine başvurmak zorunda kaldık.
- İşini kaybettikten sonra yiyecek için dilenmek zorunda kaldı.
- Kazadan sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.
- Yerlilerle iletişim kurmak için bir çevirmen kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
- Görülmemek için çalılara saklanmak zorunda kaldı.
- Maliyetleri azaltmak için şirket işten çıkarmalara başvurmak zorunda kaldı.
- Köprü çöktüğünde, sakinler alternatif bir yolu kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
- Makalesinin orijinal olduğundan emin olmak için bir intihal kontrol programı kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.
Hemen Yorum Yaz