Resort To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resort To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resort To İle İlgili Cümleler

Resort To: Başvurmak, sığınmak, başka seçeneği kalmamak

  1. She had to resort to stealing to survive. (Hayatta kalmak için çalmaya başvurmak zorunda kaldı.)
  2. We should not resort to violence to solve our problems. (Sorunlarımızı çözmek için şiddete başvurmamalıyız.)
  3. When all else fails, you can resort to asking for help. (Her şey başarısız olduğunda, yardım istemeye başvurabilirsiniz.)
  4. He had to resort to lying to protect his reputation. (Ününü korumak için yalan söylemeye başvurmak zorunda kaldı.)
  5. They had to resort to using candles when the power went out. (Elektrik kesildiğinde mum kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
  6. I had to resort to using a dictionary to understand the difficult words. (Zor kelimeleri anlamak için bir sözlük kullanmaya başvurmak zorunda kaldım.)
  7. She didn’t want to resort to borrowing money, but she had no other choice. (Para ödünç almaya başvurmak istemedi ama başka seçeneği yoktu.)
  8. When his car broke down, he had to resort to taking the bus. (Arabası bozulduğunda otobüse binmeye başvurmak zorunda kaldı.)
  9. He had to resort to using his emergency fund to pay for the unexpected expenses. (Beklenmedik masrafları karşılamak için acil fonunu kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)
  10. When the negotiations failed, they had to resort to legal action. (Müzakereler başarısız olduğunda yasal işlem yapmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
  11. The athlete had to resort to performance-enhancing drugs to improve his performance. (Sporcu performansını artırmak için performans artırıcı ilaçlara başvurmak zorunda kaldı.)
  12. We should not resort to name-calling and insults during an argument. (Bir tartışma sırasında isim takma ve hakaretlere başvurmamalıyız.)
  13. When the weather turned bad, we had to resort to indoor activities. (Hava kötüleştiğinde, kapalı alan etkinliklerine başvurmak zorunda kaldık.)
  14. He had to resort to begging for food after losing his job. (İşini kaybettikten sonra yiyecek için dilenmek zorunda kaldı.)
  15. She had to resort to using a wheelchair after her accident. (Kazadan sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)
  16. They had to resort to using a translator to communicate with the locals. (Yerlilerle iletişim kurmak için bir çevirmen kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
  17. He had to resort to hiding in the bushes to avoid being seen. (Görülmemek için çalılara saklanm
  1. The company had to resort to layoffs to cut costs. (Maliyetleri azaltmak için şirket işten çıkarmalara başvurmak zorunda kaldı.)
  2. When the bridge collapsed, the residents had to resort to using a detour. (Köprü çöktüğünde, sakinler alternatif bir yolu kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.)
  3. She had to resort to using a plagiarism checker to make sure her paper was original. (Makalesinin orijinal olduğundan emin olmak için bir intihal kontrol programı kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Hayatta kalmak için çalmaya başvurmak zorunda kaldı.
  2. Sorunlarımızı çözmek için şiddete başvurmamalıyız.
  3. Her şey başarısız olduğunda, yardım istemeye başvurabilirsiniz.
  4. Ününü korumak için yalan söylemeye başvurmak zorunda kaldı.
  5. Elektrik kesildiğinde mum kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
  6. Zor kelimeleri anlamak için bir sözlük kullanmaya başvurmak zorunda kaldım.
  7. Para ödünç almaya başvurmak istemedi ama başka seçeneği yoktu.
  8. Arabası bozulduğunda otobüse binmeye başvurmak zorunda kaldı.
  9. Beklenmedik masrafları karşılamak için acil fonunu kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.
  10. Müzakereler başarısız olduğunda yasal işlem yapmaya başvurmak zorunda kaldılar.
  11. Sporcu performansını artırmak için performans artırıcı ilaçlara başvurmak zorunda kaldı.
  12. Bir tartışma sırasında isim takma ve hakaretlere başvurmamalıyız.
  13. Hava kötüleştiğinde, kapalı alan etkinliklerine başvurmak zorunda kaldık.
  14. İşini kaybettikten sonra yiyecek için dilenmek zorunda kaldı.
  15. Kazadan sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.
  16. Yerlilerle iletişim kurmak için bir çevirmen kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
  17. Görülmemek için çalılara saklanmak zorunda kaldı.
  18. Maliyetleri azaltmak için şirket işten çıkarmalara başvurmak zorunda kaldı.
  19. Köprü çöktüğünde, sakinler alternatif bir yolu kullanmaya başvurmak zorunda kaldılar.
  20. Makalesinin orijinal olduğundan emin olmak için bir intihal kontrol programı kullanmaya başvurmak zorunda kaldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.