Resonate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resonate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resonate

Resonate, Türkçe karşılığıyla “uyumlu olmak” anlamına gelir. Bir fikir, düşünce veya duygunun bir kişide veya kitlede uyandırdığı etkiyi ifade eder. İşte, resonate kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The idea of living a minimalist lifestyle really resonates with me. (Minimalist bir yaşam tarzı fikri benimle uyumlu.)
2. The song’s lyrics resonate with a lot of people who have gone through a breakup. (Şarkının sözleri, ayrılık yaşayan birçok insanla uyumlu.)
3. The speech by the politician didn’t resonate with the audience. (Politikacının konuşması seyirciyle uyumlu değildi.)
4. The values of the company resonate with the younger generation. (Şirketin değerleri genç nesille uyumlu.)
5. The artist’s message resonated with me deeply. (Sanatçının mesajı benimle derinden uyumlu oldu.)
6. The concept of equality resonates with many people around the world. (Eşitlik kavramı dünyanın birçok yerinde birçok insanla uyumlu.)
7. The story of the character in the book resonated with me on a personal level. (Kitaptaki karakterin hikayesi benimle kişisel olarak uyumlu oldu.)
8. The humor in the movie didn’t resonate with everyone in the audience. (Filmin mizahı herkesle uyumlu değildi.)
9. The brand’s messaging resonates with its target demographic. (Markanın mesajı hedef kitlesiyle uyumlu.)
10. The company’s mission statement resonates with their employees. (Şirketin misyon beyanı çalışanlarıyla uyumlu.)
11. The emotions expressed in the song resonated with the listeners. (Şarkıda ifade edilen duygular dinleyicilerle uyumlu oldu.)
12. The idea of mindfulness resonates with people seeking inner peace. (Mindfulness fikri iç huzur arayan insanlarla uyumlu.)
13. The tone of the article resonated with its readership. (Makalenin tonu okuyucu kitlesiyle uyumlu.)
14. The speech by the activist resonated with the crowd and inspired them to take action. (Aktivistin konuşması kalabalıkla uyumlu oldu ve onları harekete geçirdi.)
15. The novel’s themes resonate with readers of all ages. (Romanın temaları her yaştan okuyucuyla uyumlu.)
16. The painting’s use of color resonates with the viewer’s emotions. (Tablonun renk kullanımı izleyicinin duygularıyla uyumlu.)
17. The poem’s imagery resonated with the poet’s audience. (Şiirin imgeleri şairin izleyici kitlesiyle uyumlu oldu.)
18. The advertisement’s message resonated with its intended target market. (Reklamın mesajı hedeflenen pazarla uyumlu oldu.)
19. The comedian’s jokes didn’t resonate with the audience and they were met with silence. (Komedyenin şakaları seyirciyle uyumlu değild

20. The company’s commitment to sustainability resonates with environmentally-conscious consumers. (Şirketin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı, çevre bilincine sahip tüketicilerle uyumlu.)

Overall, the word “resonate” is used to describe a connection or alignment between something and someone or a group of people. It often suggests that the idea, message, or feeling strikes a chord with the audience and creates a powerful and emotional response.