Residency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Residency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Residency Nedir?

Residency, belirli bir süre boyunca belirli bir yerde ikamet etmek anlamına gelir. Bu genellikle ülkeler arasında göçmenlik, yabancıların çalışma izni ve vatandaşlık gibi konularda önemlidir.

Örnek Cümleler:

  1. I need to establish residency in this state before I can apply for a driver’s license. (Sürücü belgesi için başvurmadan önce bu eyalette ikamet etmem gerekiyor.)
  2. After years of traveling, she finally found residency in a small town in Italy. (Yıllarca seyahat ettikten sonra, İtalya’daki küçük bir kasabada ikamet yeri buldu.)
  3. The artist was awarded a residency at a prestigious museum in Paris. (Sanatçı, Paris’teki saygın bir müzede ikamet hakkı kazandı.)
  4. She applied for residency in Canada but was denied. (Kanada’da ikamet başvurusunda bulundu ancak reddedildi.)
  5. To be eligible for in-state tuition, students must show proof of residency in the state. (Eyalet içi öğrenim ücretinden yararlanmak için, öğrencilerin eyalette ikamet ettiğine dair belge göstermeleri gerekmektedir.)
  6. The residency requirement for citizenship is five years. (Vatandaşlık için ikamet şartı beş yıldır.)
  7. The residency program at the hospital is highly competitive. (Hastanenin ikamet programı son derece rekabetçidir.)
  8. She was granted permanent residency in the United States. (Amerika Birleşik Devletleri’nde süresiz ikamet hakkı verildi.)
  9. To vote in this election, you must have residency in this district. (Bu seçimde oy kullanmak için bu bölgede ikamet etmeniz gerekmektedir.)
  10. The residency visa application process can take several months. (İkamet vizesi başvuru süreci birkaç ay sürebilir.)
  11. He moved to the city to begin his residency as a doctor. (Doktor olarak ikametine başlamak için şehre taşındı.)
  12. The residency program provides valuable training for young artists. (İkamet programı, genç sanatçılar için değerli bir eğitim sağlar.)
  13. Her residency in the mountains inspired her to write a book. (Dağlardaki ikameti, bir kitap yazmasına ilham verdi.)
  14. She had to prove her residency in the country to be eligible for government benefits. (Hükümet yardımlarından yararlanmak için ülkedeki ikametini kanıtlaması gerekiyordu.)
  15. The residency regulations have recently been updated. (İkamet düzenlemeleri son zamanlarda güncellendi.)
  16. He was granted residency in the country after marrying a citizen. (Vatandaşla evlendikten sonra ülkede ikamet hakkı verildi.)
  17. The company sponsored his residency in the United States. (Şirket

, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ikameti için sponsor oldu.)
18. The residency program at the university offers a range of benefits for graduate students. (Üniversitenin ikamet programı, lisansüstü öğrenciler için çeşitli avantajlar sunar.)

  1. She had to renew her residency permit before it expired. (Süresi dolmadan önce ikamet iznini yenilemesi gerekiyordu.)
  2. The residency requirement for obtaining a professional license varies by state. (Bir mesleki lisans almak için gerekli ikamet şartı, eyaletlere göre değişir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.