Rescue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rescue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rescue (Kurtarma)

Rescue kelimesi, acil durumlarda insanları veya hayvanları tehlikeden kurtarmak veya yardım etmek anlamına gelir.

1. I called the fire department to rescue my cat stuck in a tree. (Kedimi ağaca sıkıştığı için kurtarmak için itfaiyeyi aradım.)
2. The lifeguard rescued the swimmer who was struggling in the rough waves. (Dalgalı sularda çırpınan yüzücüyü kurtaran cankurtaran.)
3. The mountain rescue team saved the hikers who were lost in the wilderness. (Vahşi doğada kaybolan yürüyüşçüleri kurtaran dağ kurtarma ekibi.)
4. The charity organization helps to rescue abandoned animals and find them new homes. (Hayvanları kurtarmaya ve onlara yeni evler bulmaya yardımcı olan hayır kuruluşu.)
5. The helicopter rescue team airlifted the injured climber from the mountain. (Yaralı tırmanıcıyı dağdan helikopterle kurtaran kurtarma ekibi.)
6. The coast guard rescued the sailors whose boat was sinking. (Gemisi batan denizcileri kurtaran sahil güvenlik.)
7. The Red Cross is known for their rescue efforts during natural disasters. (Doğal afetler sırasında kurtarma çabalarıyla tanınan Kızıl Haç.)
8. The firefighters rescued the family trapped inside the burning house. (Yanan evin içinde mahsur kalan aileyi kurtaran itfaiyeciler.)
9. The search and rescue team found the missing hiker after several days of searching. (Aramaya ve kurtarmaya ekibi, arama yaptıktan sonra kayıp yürüyüşçüyü buldu.)
10. The animal rescue center rehabilitates injured and sick animals. (Hayvan kurtarma merkezi, yaralı ve hasta hayvanları rehabilite eder.)
11. The earthquake rescue team worked tirelessly to save people trapped under collapsed buildings. (Deprem kurtarma ekibi, yıkılan binaların altında mahsur kalan insanları kurtarmak için yorulmadan çalıştı.)
12. The volunteer rescue group helped to evacuate residents during the flood. (Gönüllü kurtarma grubu, sel sırasında sakinleri tahliye etmeye yardımcı oldu.)
13. The police rescued the kidnapped child and arrested the kidnapper. (Kaçırılan çocuğu kurtaran polis, kaçıranı tutukladı.)
14. The rescue dog found the missing person in the woods. (Köpek kurtarma ekibi, ormanda kaybolan kişiyi buldu.)
15. The air ambulance was called to rescue the injured motorcyclist from the highway. (Yoldaki yaralı motosiklet sürücüsünü kurtarmak için hava ambulansı çağrıldı.)
16. The mine rescue team saved the trapped miners from the collapsed mine. (Çöken madenden mahsur kalan madencileri kurtaran maden kurtarma ekibi.)
17. The rescue workers searched for survivors after the building collapsed in the earthquake. (B

18. The rescue boat went out to save the people stranded on the sinking ship. (Batmakta olan gemide mahsur kalan insanları kurtarmak için kurtarma botu hareket etti.)
19. The rescue diver retrieved the lost jewelry from the bottom of the lake. (Kayıp mücevheri gölün dibinden çıkaran kurtarma dalgıcısı.)
20. The rescue team arrived quickly to help the victims of the car accident. (Araba kazasının mağdurlarına yardım etmek için kurtarma ekibi hızlıca geldi.)

Bu örnek cümlelerde rescue kelimesi acil durumlarda yardım etmek, kurtarmak veya tehlikeden kurtarmak anlamlarında kullanılmıştır.