Repudiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Repudiate kelimesinin Türkçe Anlamı:
Repudiate kelimesi İngilizce’de “reddetmek, inkar etmek, kabul etmemek” gibi anlamlara gelir.
Örnek cümleler:
- She repudiated his proposal and walked away. (O, teklifini reddetti ve uzaklaştı.)
- The company repudiated the allegations made against it. (Şirket, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.)
- He repudiated all the rumors about him. (O, kendisi hakkındaki tüm söylentileri reddetti.)
- The politician repudiated his former statement. (Siyaşetçi, eski açıklamasını inkar etti.)
- The student repudiated the teacher’s explanation. (Öğrenci, öğretmenin açıklamasını kabul etmedi.)
- The criminal repudiated his confession. (Suçlu, itirafını inkar etti.)
- The athlete repudiated the doping accusations. (Sporcu, doping suçlamalarını reddetti.)
- The singer repudiated the claims about her personal life. (Şarkıcı, kişisel hayatıyla ilgili iddiaları reddetti.)
- The defendant repudiated the charges against him. (Sanık, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.)
- The artist repudiated the criticism of his work. (Sanatçı, eseriyle ilgili eleştirileri reddetti.)
- The witness repudiated his previous testimony. (Tanık, önceki ifadesini inkar etti.)
- The scientist repudiated the findings of the study. (Bilim insanı, araştırmanın bulgularını reddetti.)
- The customer repudiated the defective product. (Müşteri, kusurlu ürünü kabul etmedi.)
- The professor repudiated the student’s argument. (Profesör, öğrencinin savını reddetti.)
- The lawyer repudiated the accusation against his client. (Avukat, müvekkiline yöneltilen suçlamayı reddetti.)
- The employee repudiated the employer’s decision. (Çalışan, işverenin kararını kabul etmedi.)
- The journalist repudiated the false report. (Gazeteci, yanlış haberin doğruluğunu reddetti.)
- The team repudiated the defeat and prepared for the next match. (Takım, yenilgiyi kabul etmedi ve bir sonraki maça hazırlandı.)
- The family repudiated the inheritance from their estranged relative. (Aile, ayrı yaşayan akrabalarından gelen mirası kabul etmedi.)
- The investor repudiated the risky investment opportunity. (Yatırımcı, riskli yatırım fırsatını kabul etmedi.)
Türkçe Karşılığı ile Örnek Cümleler:
- O, teklifini reddetti ve uzaklaştı.
- Şirket, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
- O, kendisi hakkındaki tüm söylentileri reddetti.
- Siyasetçi, eski açıklamasını inkar etti.
- Öğrenci, öğretmenin açıklamasını kabul etmedi.
- Suçlu, itirafını inkar etti.
- Sporcu, doping suçlamalarını reddetti.
- Şarkıcı, kişisel hayatıyla ilgili iddiaları reddetti.
- Sanık, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
- Sanatçı, eseriyle ilgili eleştirileri reddetti.
- Tanık, önceki ifadesini inkar etti.
- Bilim insanı, araştırmanın bulgularını reddetti.
- Müşteri, kusurlu ürünü kabul etmedi.
- Profesör, öğrencinin savını reddetti.
- Avukat, müvekkiline yöneltilen suçlamayı reddetti.
- Çalışan, işverenin kararını kabul etmedi.
- Gazeteci, yanlış haberin doğruluğunu reddetti.
- Takım, yenilgiyi kabul etmedi ve bir sonraki maça hazırlandı.
- Aile, ayrı yaşayan akrabalarından gelen mirası kabul etmedi.
- Yatırımcı, riskli yatırım fırsatını kabul etmedi.
Hemen Yorum Yaz