Renounce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Renounce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Renounce Nedir?

Renounce, İngilizce bir fiildir ve Türkçe karşılığı “vazgeçmek” veya “reddetmek” olarak çevrilebilir. Bu kelime, bir şeyden veya bir hak veya talepten vazgeçmek anlamında kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. She renounced her claims to the family estate. (O, aile malikanesine olan haklarından vazgeçti.)
2. The politician renounced his earlier statements. (Politikacı, önceki açıklamalarından vazgeçti.)
3. He renounced his citizenship to avoid military service. (Askerlik hizmetinden kaçınmak için vatandaşlıktan vazgeçti.)
4. The company renounced its plan to expand overseas. (Şirket, yurtdışında genişlemek için olan planlarından vazgeçti.)
5. She renounced her allegiance to the political party. (O, siyasi partiye olan bağlılığından vazgeçti.)
6. The athlete renounced his doping allegations. (Sporcu, doping iddialarından vazgeçti.)
7. The artist renounced his former style of painting. (Sanatçı, eski resim tarzından vazgeçti.)
8. The organization renounced the use of violence. (Örgüt, şiddet kullanmaktan vazgeçti.)
9. He renounced his love for her in a letter. (O, ona olan aşkından bir mektupla vazgeçti.)
10. The company renounced its profits for charity. (Şirket, karlarını hayır için bağışladı.)
11. The man renounced his faith after a personal tragedy. (Adam, kişisel bir trajedi sonrası inancından vazgeçti.)
12. The country renounced its claim to the disputed territory. (Ülke, tartışmalı bölgeye olan talebinden vazgeçti.)
13. The woman renounced her dream of becoming an actress. (Kadın, bir aktris olma hayalinden vazgeçti.)
14. The government renounced the use of nuclear weapons. (Hükümet, nükleer silah kullanmaktan vazgeçti.)
15. He renounced his right to an attorney. (O, bir avukat hakkından vazgeçti.)
16. The singer renounced her former record label. (Şarkıcı, eski kayıt şirketinden vazgeçti.)
17. The company renounced its policy of mandatory overtime. (Şirket, zorunlu fazla mesai politikasından vazgeçti.)
18. She renounced her desire for fame and fortune. (O, ün ve zenginlik arzusundan vazgeçti.)
19. The author renounced his latest book and refused to promote it. (Yazar, son kitabından vazgeçti ve onu tanıtmayı reddetti.)
20. The employee renounced her position in protest of unethical practices. (Çalışan, etik olmayan uygulamalara karşı protesto etmek için pozisyonundan vazgeçti

Özet

Renounce kelimesi, bir şeyden veya bir hak veya talepten vazgeçmek anlamında kullanılan İngilizce bir fiildir. Yukarıdaki örnek cümlelerde bu kelime farklı bağlamlarda kullanılmıştır ve Türkçe karşılıkları ile birlikte verilmiştir.