Rendezvous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rendezvous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rendezvous

Rendezvous kelimesi, “buluşma” anlamına gelmektedir. İki veya daha fazla insanın anlaştığı bir yerde veya zamanda bir araya gelmesi anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Let’s have a rendezvous at the park tomorrow. (Yarın parkta buluşalım.)
  2. The couple had a secret rendezvous at the beach. (Çift, plajda gizli bir buluşma yaptı.)
  3. We need to arrange a rendezvous point in case we get separated. (Ayrılırsak bir buluşma noktası ayarlamamız gerekiyor.)
  4. He missed his rendezvous with the movie star. (Film yıldızıyla buluşmasını kaçırdı.)
  5. She was excited about her rendezvous with her long-lost friend. (Eski arkadaşıyla yapacağı buluşmadan heyecanlıydı.)
  6. The spy arranged a rendezvous with his contact in the park. (Casus, temas kurduğu kişiyle parkta buluşmayı ayarladı.)
  7. The soldiers had a rendezvous point in case of an emergency. (Askerlerin acil durumlarda buluşma noktası vardı.)
  8. They had a romantic rendezvous under the stars. (Yıldızların altında romantik bir buluşma yaptılar.)
  9. She was nervous about her rendezvous with the boss. (Patronuyla yapacağı buluşmadan endişeliydi.)
  10. They had a rendezvous planned for months. (Aylardır planladıkları bir buluşmaları vardı.)
  11. The lovers had a secret rendezvous in the garden. (Aşıklar, bahçede gizli bir buluşma yaptılar.)
  12. They had a rendezvous at the coffee shop to discuss the project. (Proje hakkında konuşmak için kahve dükkanında buluştular.)
  13. The thief arranged a rendezvous with his partner in crime. (Hırsız, suç ortağıyla buluşmayı ayarladı.)
  14. She had a rendezvous with destiny. (Kaderiyle bir buluşması vardı.)
  15. He missed his rendezvous with the train because of the traffic. (Trafiğe takıldığı için trenle buluşmasını kaçırdı.)
  16. They had a rendezvous at the airport before their flight. (Uçuşlarından önce havaalanında buluştular.)
  17. The business partners had a rendezvous to discuss their next move. (İş ortakları, bir sonraki hamlelerini konuşmak için bir buluşma yaptılar.)
  18. They had a rendezvous in Paris, the city of love. (Aşkın şehri Paris’te bir buluşmaları vardı.)
  19. She arranged a rendezvous with her favorite author
  1. The group had a rendezvous point in case they got lost during the hike. (Grup, yürüyüş sırasında kaybolmaları halinde buluşma noktası belirledi.)

Overall, “rendezvous” is a versatile word that can be used in various contexts, such as for romantic meetings, secret meetings, or emergency meetings. It is a useful word to know and use in everyday English conversations.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.