Remedial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Remedial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Remedial

Remedial, bir şeyin eksiklerini gidermeye yönelik veya iyileştirici anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The school offers remedial classes for students who are struggling in certain subjects. (Okul, belirli derslerde zorlanan öğrenciler için düzeltici dersler sunar.)
  2. She had to take a remedial course in math before she could move on to the next level. (Bir sonraki seviyeye geçmeden önce matematikte düzeltici bir kurs almak zorundaydı.)
  3. The coach arranged a remedial practice session for the team to work on their weaknesses. (Antrenör, takımın zayıflıklarını çalışmak için bir düzeltici pratik seansı düzenledi.)
  4. The remedial measures taken by the government helped to improve the economy. (Hükümetin aldığı düzeltici önlemler, ekonomiyi iyileştirmeye yardımcı oldu.)
  5. The company offered remedial training to employees who were not meeting performance expectations. (Şirket, performans beklentilerini karşılamayan çalışanlara düzeltici eğitimler sundu.)
  6. The student received remedial feedback from the teacher to help improve their writing skills. (Öğrenci, yazma becerilerini geliştirmeye yardımcı olmak için öğretmenden düzeltici geri bildirim aldı.)
  7. The doctor prescribed remedial treatment to help manage the patient’s symptoms. (Doktor, hastanın semptomlarını yönetmeye yardımcı olmak için düzeltici bir tedavi reçete etti.)
  8. The team had a remedial meeting to address communication issues that were affecting their performance. (Takım, performanslarını etkileyen iletişim sorunlarını ele almak için bir düzeltici toplantı yaptı.)
  9. The government implemented remedial policies to reduce crime rates in the city. (Hükümet, şehirdeki suç oranlarını azaltmak için düzeltici politikalar uyguladı.)
  10. The teacher offered remedial office hours for students who needed extra help outside of class. (Öğretmen, sınıf dışında ek yardıma ihtiyaç duyan öğrenciler için düzeltici ofis saatleri sundu.)
  11. The company implemented remedial measures to improve workplace safety. (Şirket, iş yeri güvenliğini iyileştirmek için düzeltici önlemler aldı.)
  12. The student took a remedial test to make up for a low grade on a previous exam. (Öğrenci, önceki bir sınavda düşük bir notu telafi etmek için bir düzeltici test aldı.)
  13. The coach gave remedial training to the team to improve their technique. (Antrenör, tekniklerini geliştirmek için takıma düzeltici eğitim verdi.)
  14. The school offered remedial English classes to help non-native speakers improve their language skills. (Okul, anadili İngilizce olmayanların dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı
  1. The company provided remedial coaching to employees who needed help with leadership skills. (Şirket, liderlik becerilerinde yardıma ihtiyacı olan çalışanlara düzeltici koçluk sağladı.)
  2. The government implemented remedial measures to address environmental issues in the city. (Hükümet, şehirdeki çevre sorunlarını ele almak için düzeltici önlemler aldı.)
  3. The teacher used remedial teaching strategies to help students with learning disabilities. (Öğretmen, öğrenme güçlüğü çeken öğrencilere yardımcı olmak için düzeltici öğretim stratejileri kullandı.)
  4. The company offered remedial workshops to employees to help them improve their time management skills. (Şirket, zaman yönetim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için çalışanlara düzeltici atölyeler sundu.)
  5. The school provided remedial resources for students to use outside of class to improve their understanding of the material. (Okul, materyali anlama becerilerini geliştirmek için sınıf dışında kullanabilecekleri düzeltici kaynaklar sağladı.)
  6. The doctor recommended remedial exercises to help the patient recover from a sports injury. (Doktor, spor yaralanmasından iyileşmeye yardımcı olmak için düzeltici egzersizler önerdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.