Relinquish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relinquish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relinquish

Relinquish kelimesi “vazgeçmek” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyi yapmaktan vazgeçmek veya kontrolü bırakmak gibi anlamlarda kullanılır.

  1. I have decided to relinquish my ownership of the company.
    (Türkçe: Şirketin sahipliğinden vazgeçmeye karar verdim.)

  2. She had to relinquish her dreams of becoming an actress.
    (Türkçe: Oyuncu olma hayallerinden vazgeçmek zorunda kaldı.)

  3. He finally agreed to relinquish his control over the project.
    (Türkçe: Nihayet proje üzerindeki kontrolünden vazgeçmeyi kabul etti.)

  4. The captain had to relinquish his command due to illness.
    (Türkçe: Kaptan hastalığı nedeniyle komutunu bırakmak zorunda kaldı.)

  5. The company had to relinquish some of its assets to pay off its debts.
    (Türkçe: Şirket borçlarını ödemek için bazı varlıklarından vazgeçmek zorunda kaldı.)

  6. He finally decided to relinquish his pride and ask for help.
    (Türkçe: Nihayet gururundan vazgeçip yardım istemeye karar verdi.)

  7. The government was forced to relinquish its control over the media.
    (Türkçe: Hükümet, medya üzerindeki kontrolünden vazgeçmek zorunda kaldı.)

  8. She had to relinquish her position as CEO due to her health.
    (Türkçe: Sağlığı nedeniyle CEO pozisyonundan vazgeçmek zorunda kaldı.)

  9. The athlete decided to relinquish his medal after failing a drug test.
    (Türkçe: Sporcu, doping testinde başarısız olduktan sonra madalyasından vazgeçmeye karar verdi.)

  10. The government was reluctant to relinquish its power.
    (Türkçe: Hükümet, gücünden vazgeçmek isteksizdi.)

  11. She had to relinquish her hold on the rope to avoid falling.
    (Türkçe: Düşmekten kaçınmak için halatı bırakmak zorunda kaldı.)

  12. The company decided to relinquish its plans for expansion.
    (Türkçe: Şirket, genişleme planlarından vazgeçmeye karar verdi.)

  13. The prisoner was reluctant to relinquish his weapon.
    (Türkçe: Tutuklu, silahını bırakmak isteksizdi.)

  14. He had to relinquish his passport at the border.
    (Türkçe: Sınırda pasaportunu teslim etmek zorunda kaldı.)

  15. The company was forced to relinquish its monopoly.
    (Türkçe: Şirket, tekeli bırakmak zorunda kaldı.)

  16. The family had to relinquish their home due to

financial difficulties.
(Türkçe: Aile, mali zorluklar nedeniyle evlerinden vazgeçmek zorunda kaldı.)

  1. The politician was asked to relinquish his seat in parliament.
    (Türkçe: Politikacı, parlamentodaki koltuğundan vazgeçmesi istendi.)

  2. She decided to relinquish her grudges and forgive her ex-boyfriend.
    (Türkçe: Eski erkek arkadaşına kızgınlıklarından vazgeçmeye ve onu affetmeye karar verdi.)

  3. The organization had to relinquish its plan to hold the event due to safety concerns.
    (Türkçe: Organizasyon, güvenlik endişeleri nedeniyle etkinliği düzenleme planından vazgeçmek zorunda kaldı.)

  4. The coach asked the player to relinquish his ego and work with the team.
    (Türkçe: Antrenör, oyuncudan egosundan vazgeçmesini ve takımıyla çalışmasını istedi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.