Regurgitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Regurgitate Nedir?
Regurgitate, yemek borusundan veya midenden yemekleri tekrar çıkarmak anlamına gelen bir fiildir.
Örnek Cümleler:
- The bird regurgitated the worm for its young ones. (Kuş, yavrusuna solucanı regürjit etti.)
- The lion regurgitated the bones after devouring its prey. (Aslan, avını yuttuktan sonra kemikleri regürjit etti.)
- I had to regurgitate the food after eating too much. (Çok fazla yedikten sonra yiyecekleri regürjit etmek zorunda kaldım.)
- He regurgitated his speech word for word. (O, konuşmasını kelime kelime regürjit etti.)
- The dog regurgitated the toy that he had swallowed. (Köpek, yuttuğu oyuncakları regürjit etti.)
- The patient regurgitated the medication due to nausea. (Hasta, mide bulantısı nedeniyle ilaçları regürjit etti.)
- The snake regurgitated the prey to escape from its predator. (Yılan, avını yutmak yerine predatorundan kaçmak için regürjit etti.)
- She regurgitated the information from memory. (O, bilgileri belleğinden regürjit etti.)
- The fish regurgitated the food to share with other fish. (Balık, diğer balıklarla paylaşmak için yiyecekleri regürjit etti.)
- He had to regurgitate the beer he drank because it was spoiled. (Bozuk olduğu için içtiği birayı regürjit etmek zorunda kaldı.)
- The cow regurgitated the grass to chew it again. (İnek, otları tekrar çiğnemek için regürjit etti.)
- The bird regurgitated the eggshell after the baby bird hatched. (Kuş, yavrusu çıktıktan sonra yumurta kabuklarını regürjit etti.)
- The baby regurgitated the milk after feeding. (Bebeğin beslendikten sonra sütü regürjit etti.)
- He regurgitated the lyrics of the song that he had memorized. (O, ezberlediği şarkının sözlerini regürjit etti.)
- The frog regurgitated the prey to catch it again. (Kurbağa, avını tekrar yakalamak için regürjit etti.)
- The bird regurgitated the nectar for the bees. (Kuş, arılar için nektarı regürjit etti.)
- The cat regurgitated the hairball after grooming itself. (Kedi, kendini temizledikten sonra tüy topunu regürjit etti.)
- The athlete regurgitated the meal before the competition. (Sporcu, yarışmadan önce yemeğini regürjit etti.)
- The frog regurgitated its stomach to get rid of the indigestible food. (Kurbağa, hazmedilemeyen yiyeceklerden kurtulmak için midenizi regürjit etti.)
- The snake regurgitated the
mouse because it tasted bad. (Yılan, kötü tadı nedeniyle fareyi regürjit etti.)
Türkçe karşılıklarını aşağıya yazalım:
- Kuş, yavrusuna solucanı regürjit etti.
- Aslan, avını yuttuktan sonra kemikleri regürjit etti.
- Çok fazla yedikten sonra yiyecekleri regürjit etmek zorunda kaldım.
- O, konuşmasını kelime kelime regürjit etti.
- Köpek, yuttuğu oyuncakları regürjit etti.
- Hasta, mide bulantısı nedeniyle ilaçları regürjit etti.
- Yılan, avını yutmak yerine predatorundan kaçmak için regürjit etti.
- O, bilgileri belleğinden regürjit etti.
- Balık, diğer balıklarla paylaşmak için yiyecekleri regürjit etti.
- Bozuk olduğu için içtiği birayı regürjit etmek zorunda kaldı.
- İnek, otları tekrar çiğnemek için regürjit etti.
- Kuş, yavrusu çıktıktan sonra yumurta kabuklarını regürjit etti.
- Bebeğin beslendikten sonra sütü regürjit etti.
- O, ezberlediği şarkının sözlerini regürjit etti.
- Kurbağa, avını tekrar yakalamak için regürjit etti.
- Kuş, arılar için nektarı regürjit etti.
- Kedi, kendini temizledikten sonra tüy topunu regürjit etti.
- Sporcu, yarışmadan önce yemeğini regürjit etti.
- Kurbağa, hazmedilemeyen yiyeceklerden kurtulmak için midenizi regürjit etti.
- Yılan, kötü tadı nedeniyle fareyi regürjit etti.
Hemen Yorum Yaz