Regrettably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İLE
İle, Türkçe dilinde birlikte olma, eşlik etme, beraberlik anlamı taşıyan bir edat olarak kullanılır.
- Ben, arkadaşım ile yarın buluşacağım. (I will meet my friend tomorrow.)
- Ayşe, Mehmet ile evleniyor. (Ayse is getting married to Mehmet.)
- Çocuklar parka gitmek için anne ve babaları ile birlikte geldiler. (The children came to the park with their parents.)
- İşe gitmek için otobüs ile gidiyorum. (I go to work by bus.)
- Siz, arkadaşınız ile konuşabilirsiniz. (You can talk to your friend.)
- Bu soruyu öğretmenimiz ile birlikte çözebiliriz. (We can solve this question with our teacher.)
- Ailem ile birlikte tatil planı yapıyoruz. (We are making holiday plans with my family.)
- Ahmet, İstanbul ile İzmir arasında seyahat ediyor. (Ahmet is traveling between Istanbul and Izmir.)
- Bugün hava yağmurlu olduğu için arabam ile gitmek istemiyorum. (I don’t want to go by car because it’s raining today.)
- Ben, seninle birlikte sinemaya gitmek istiyorum. (I want to go to the cinema with you.)
- Arkadaşlarım ile birlikte yemek yiyoruz. (We are having dinner with my friends.)
- O, ailesi ile birlikte İzmir’de yaşıyor. (He lives in Izmir with his family.)
- Ben, babam ile birlikte balık tutmaya gidiyorum. (I am going fishing with my father.)
- İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü ile Asya Yakası arasında trafik yoğunluğu var. (There is traffic congestion between the Bosphorus Bridge and the Asian side in Istanbul.)
- Sinem, İngilizce öğrenmek için İngilizce öğretmeni ile birlikte çalışıyor. (Sinem is working with her English teacher to learn English.)
- Bu tatilde, arkadaşlarımla birlikte deniz kenarında kalmak istiyorum. (I want to stay by the sea with my friends on this holiday.)
- Ben, seninle iletişim kurmak istiyorum. (I want to communicate with you.)
- Okulda arkadaşlarımla birlikte projeler üretiyoruz. (We are producing projects with my friends at school.)
- Çocuklar, okula velileri ile birlikte geliyorlar. (Children come to school with their parents.)
- Bu yaz tatilinde ailem ile birlikte yurt dışına seyahat etmeyi planlıyoruz. (We are planning to travel abroad with my family this summer vacation.)
ÖZÜR
Özür, yapılan yanlış veya hata sonrasında dile getirilen pişmanlık ifade eden bir kelime olarak kullanılır.
- Dün gece partiye geç kaldığım için arkadaşlarımdan özür diledim. (I apologized to my friends for being late to the party last night.)
- Özür dilerim, yanlışlıkla senin defterini aldım. (I’m sorry, I accidentally took your notebook.)
- Bugün işe geç kaldığım için patronumdan özür diledim. (I apologized to my boss for being late to work today.)
- Özür dilerim, sana doğum gününde hediye almayı unuttum. (I’m sorry, I forgot to get you a gift on your birthday.)
- Dün seninle buluşmayı unuttuğum için özür dilerim. (I’m sorry I forgot to meet you yesterday.)
- Özür dilerim, söylediğim şeyler seni üzdü. (I’m sorry, what I said upset you.)
- Geçen hafta seni aramadığım için özür dilerim. (I’m sorry I didn’t call you last week.)
- Özür dilerim, yanlışlıkla senin e-postanı sildim. (I’m sorry, I accidentally deleted your email.)
- Arkadaşımın doğum gününü unuttuğum için özür diledim. (I apologized for forgetting my friend’s birthday.)
- Özür dilerim, seninle konuşurken sana karşı kaba davrandım. (I’m sorry, I was rude to you when we talked.)
- Bugün okula geç kaldığım için öğretmenimden özür diledim. (I apologized to my teacher for being late to school today.)
- Özür dilerim, seninle ilgili yanlış bir şey söyledim. (I’m sorry, I said something wrong about you.)
- Geçen hafta seninle planladığımız buluşmayı iptal ettiğim için özür dilerim. (I’m sorry I canceled the meeting we planned last week.)
- Özür dilerim, seninle ilgili önemli bir şeyi hatırlamadım. (I’m sorry, I forgot something important about you.)
- Dün akşam seni arayamadığım için özür dilerim, telefonum bozuldu. (I’m sorry I couldn’t call you last night, my phone was broken.)
- Özür dilerim, senin hakkında yanlış bir şey düşündüm. (I’m sorry, I thought something wrong about you.)
- Senin için hazırladığım pasta yanlış olduğu için özür dilerim. (I’m sorry the cake I made for you was wrong.)
- Özür dilerim, senin tavsiyelerine kulak asmamıştım. (I’m sorry I didn’t listen to your advice.)
- Bugün seninle buluşmayı unuttuğum için özür dilerim, yoğun bir gün geçirdim. (I
Hemen Yorum Yaz