Regain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Regain Nedir?
Regain, İngilizce bir fiildir ve “yeniden kazanmak” veya “geri kazanmak” anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- I want to regain my confidence before the presentation. (Sunumdan önce özgüvenimi yeniden kazanmak istiyorum.)
- The company is trying to regain its reputation after the scandal. (Şirket skandal sonrası itibarını yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- He is hoping to regain his health soon. (O, yakında sağlığını yeniden kazanmayı umuyor.)
- The athlete is determined to regain his championship title. (Sporcu, şampiyonluk unvanını yeniden kazanmak için kararlı.)
- The government is working to regain control of the economy. (Hükümet, ekonomi üzerinde kontrolü yeniden kazanmak için çalışıyor.)
- She had to work hard to regain her husband’s trust. (Kocasının güvenini yeniden kazanmak için çok çalışmak zorunda kaldı.)
- The team is hoping to regain their winning streak. (Takım, kazanma serilerini yeniden kazanmayı umuyor.)
- It takes time to regain a lost friendship. (Kaybedilmiş bir arkadaşlığı yeniden kazanmak zaman alır.)
- The company is trying to regain its market share. (Şirket, pazar payını yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- She wants to regain her passion for art. (Sanata olan tutkusunu yeniden kazanmak istiyor.)
- The city is trying to regain its cultural heritage. (Şehir, kültürel mirasını yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- He hopes to regain his lost love. (Kaybettiği aşkını yeniden kazanmayı umuyor.)
- The patient is slowly regaining their strength after the surgery. (Hastanın ameliyat sonrası gücü yavaş yavaş geri kazanıyor.)
- The team is trying to regain their focus before the game. (Takım, maçtan önce odaklanmalarını yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- The city is working to regain its reputation as a safe place to live. (Şehir, yaşamak için güvenli bir yer olarak itibarını yeniden kazanmak için çalışıyor.)
- He is working hard to regain his financial stability. (O, finansal istikrarını yeniden kazanmak için çok çalışıyor.)
- The company is trying to regain customer loyalty. (Şirket, müşteri sadakatini yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- The artist is hoping to regain their creative spark. (Sanatçı, yaratıcı kıvılcımını yeniden kazanmayı umuyor.)
- The team is trying to regain their reputation as a top contender. (Takım, en iyi adaylar arasında itibarlarını yeniden kazanmaya çalışıyor.)
- She is determined to regain her self-esteem after the breakup. (Ayrılıktan sonra özsaygısını yeniden kazanm
Türkçe Karşılıklar:
- Sunumdan önce özgüvenimi yeniden kazanmak istiyorum.
- Şirket skandal sonrası itibarını yeniden kazanmaya çalışıyor.
- O, yakında sağlığını yeniden kazanmayı umuyor.
- Sporcu, şampiyonluk unvanını yeniden kazanmak için kararlı.
- Hükümet, ekonomi üzerinde kontrolü yeniden kazanmak için çalışıyor.
- Kocasının güvenini yeniden kazanmak için çok çalışmak zorunda kaldı.
- Takım, kazanma serilerini yeniden kazanmayı umuyor.
- Kaybedilmiş bir arkadaşlığı yeniden kazanmak zaman alır.
- Şirket, pazar payını yeniden kazanmaya çalışıyor.
- Sanata olan tutkusunu yeniden kazanmak istiyor.
- Şehir, kültürel mirasını yeniden kazanmaya çalışıyor.
- Kaybettiği aşkını yeniden kazanmayı umuyor.
- Hastanın ameliyat sonrası gücü yavaş yavaş geri kazanıyor.
- Takım, maçtan önce odaklanmalarını yeniden kazanmaya çalışıyor.
- Şehir, yaşamak için güvenli bir yer olarak itibarını yeniden kazanmak için çalışıyor.
- O, finansal istikrarını yeniden kazanmak için çok çalışıyor.
- Şirket, müşteri sadakatini yeniden kazanmaya çalışıyor.
- Sanatçı, yaratıcı kıvılcımını yeniden kazanmayı umuyor.
- Takım, en iyi adaylar arasında itibarlarını yeniden kazanmaya çalışıyor.
- Ayrılıktan sonra özsaygısını yeniden kazanmak için kararlı.
Nota Bene: Türkçe çeviriler özgün cümlelerin anlamını tam olarak yansıtmayabilir, ancak cümlelerin içerisinde kullanımları açısından doğru ve anlaşılır olması amaçlanmıştır.
Hemen Yorum Yaz