Refuge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Refuge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Refuge Nedir?


Refuge, güvenli bir yere sığınarak korunmak anlamına gelen bir kelime olarak tanımlanabilir. Savaş, doğal afet, zulüm gibi durumlarda insanların barınabilecekleri güvenli alanlara da “refuge” denir.

Türkçe Anlamı:


Sığınak, barınak, korunaklı yer

Örnek Cümleler:

  1. The refugees fled their country to find refuge in neighboring countries. (Mülteciler ülkelerinden kaçarak komşu ülkelerde sığınak bulmaya çalıştılar.)
  2. The national park provides refuge for many endangered species. (Milli park, birçok tehlike altındaki tür için sığınak sağlar.)
  3. The storm forced the family to seek refuge in a nearby shelter. (Fırtına aileyi yakındaki bir sığınakta barınmaya zorladı.)
  4. The refugees were grateful to finally find refuge after a long and dangerous journey. (Mülteciler, uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra sonunda sığınak buldukları için minnettarlardı.)
  5. The church offered refuge to the homeless during the winter months. (Kilise, kış aylarında evsizlere sığınak sağladı.)
  6. The abandoned building had become a refuge for stray cats. (Terk edilmiş bina, sokak kedileri için sığınak haline gelmişti.)
  7. The small island provided refuge for the shipwrecked sailors. (Küçük ada, gemi enkazında kalan denizciler için sığınak sağladı.)
  8. The conservation area was established to provide a refuge for endangered plants and animals. (Koruma alanı, tehlike altındaki bitki ve hayvanlar için sığınak sağlamak amacıyla kuruldu.)
  9. The town opened a temporary refuge for residents affected by the flood. (Şehir, sel felaketiyle etkilenen sakinler için geçici bir sığınak açtı.)
  10. The refugee camp was overcrowded and lacked basic necessities. (Mülteci kampı aşırı kalabalıktı ve temel ihtiyaçları karşılamaktan yoksundu.)
  11. The park ranger guided the lost hikers to a nearby refuge. (Park bekçisi kaybolan yürüyüşçüleri yakındaki bir sığınakta yönlendirdi.)
  12. The construction workers took refuge under a nearby bridge during the rainstorm. (İnşaat işçileri yağmur fırtınası sırasında yakınd

ki bir köprünün altında sığınak buldular.)
13. The refugees were grateful for the warm meals and safe refuge provided by the aid workers. (Mülteciler, yardım çalışanları tarafından sağlanan sıcak yemekler ve güvenli sığınak için minnettarlardı.)

  1. The ancient castle provided refuge for the villagers during times of war. (Antik kale, savaş zamanlarında köylüler için sığınak sağladı.)
  2. The wildlife sanctuary serves as a refuge for injured and orphaned animals. (Yaban hayatı koruma alanı, yaralı ve öksüz hayvanlar için sığınak görevi görür.)
  3. The refugee crisis has become a global issue that needs to be addressed by world leaders. (Mülteci krizi, dünya liderleri tarafından ele alınması gereken küresel bir sorun haline geldi.)
  4. The mountain cave provided refuge for the hikers during the snowstorm. (Dağ mağarası, kar fırtınası sırasında yürüyüşçüler için sığınak sağladı.)
  5. The local community organized a fundraiser to provide refuge for families affected by the earthquake. (Yerel topluluk, depremden etkilenen ailelere sığınak sağlamak için bir yardım kampanyası düzenledi.)
  6. The refugee children were excited to start attending school and have a chance for a better future. (Mülteci çocuklar, okula başlamak ve daha iyi bir gelecek için şansları olduğu için heyecanlıydılar.)
  7. The government has a responsibility to provide refuge and protection for its citizens during times of crisis. (Hükümet, kriz zamanlarında vatandaşlarına sığınak ve koruma sağlama sorumluluğuna sahiptir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.