Redundant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redundant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redundant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redundant, fazlalık anlamına gelir ve bir şeyin gereksiz bir şekilde tekrarlandığı veya kullanıldığı durumlarda kullanılır. İşte 20 örnek cümle:

  1. The company has made several redundant employees. (Şirket birkaç gereksiz çalışanı çıkardı.)
  2. Your explanation was redundant, we already understood. (Açıklaman gereksizdi, zaten anlamıştık.)
  3. The extra buttons on the remote control are redundant. (Kumandadaki ekstra düğmeler gereksizdir.)
  4. The word “free gift” is redundant, as all gifts are free. ( “Hediye olarak verilen ürün” kelimesi gereksizdir, çünkü tüm hediyeler ücretsizdir.)
  5. The backup system is redundant, ensuring that the data is not lost. (Yedekleme sistemi gereksizdir, verilerin kaybolmasını engeller.)
  6. The security cameras are redundant, but they provide extra protection. (Güvenlik kameraları gereksizdir, ancak ekstra koruma sağlarlar.)
  7. I don’t need the redundant copies of these documents. (Bu belgelerin gereksiz kopyalarına ihtiyacım yok.)
  8. The argument was redundant, they both agreed on the same point. (Tartışma gereksizdi, her ikisi de aynı konuda anlaştılar.)
  9. The statement had redundant information, which made it confusing. (Açıklama gereksiz bilgiler içeriyordu, bu da karışıklığa neden oldu.)
  10. The extra details in the report were redundant, but they didn’t harm. (Raporda bulunan ekstra ayrıntılar gereksizdi, ancak zarar vermediler.)
  11. The old equipment was redundant, and needed to be replaced. (Eski ekipman gereksizdi ve değiştirilmesi gerekiyordu.)
  12. The repeated phrases in the speech were redundant. (Konuşmadaki tekrarlanan ifadeler gereksizdi.)
  13. The two statements were redundant, stating the same thing in different ways. (İki ifade de farklı şekillerde aynı şeyi belirttiği için gereksizdi.)
  14. The additional information was redundant, and not needed. (Ek bilgi gereksizdi ve gerekli değildi.)
  15. The extra copies of the book were redundant, and not useful. (Kitabın ekstra kopyaları gereksizdi ve yararsızdı.)
  16. The backup generator is redundant, ensuring that the power is not lost. (Yedek jeneratör gereksizdir, gücün kaybolmamasını sağlar.)
  17. The repeated warnings were redundant, as the danger was already obvious. (Tekrar edilen uyarılar gereksizdi, çünkü tehlike zaten açıktı.)
  18. The extra precautions were redundant, but they provided peace of mind. (Ekstra önlemler gereksizdi, ancak iç huzur sağladılar.)
  19. The repeated instructions were redundant, causing confusion. (Tekrar ed

en talimatlar gereksizdi, karışıklığa neden oldular.)
20. The redundancy in the system prevented a total failure. (Sistemdeki yedekleme, tam bir başarısızlığı önledi.)

Redundant kavramı, bir durumda gereksiz tekrar veya fazlalık olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bu durumlar çeşitli konularda olabilir, örneğin dil kullanımı, iş süreçleri, ekipman veya güvenlik önlemleri gibi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.