Redouble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redouble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redouble Nedir?

Redouble, “çifte katlamak” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle bir eylemi, bir hissi veya bir durumu arttırmak veya güçlendirmek için kullanılır. İşte Redouble kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler:

  1. She redoubled her efforts to pass the exam. (Sınavı geçmek için çabalarını iki katına çıkardı.)
  2. The company redoubled its marketing efforts to increase sales. (Satışları artırmak için şirket pazarlama çabalarını ikiye katladı.)
  3. The storm is expected to redouble in strength overnight. (Fırtına geceleri güçleneceği bekleniyor.)
  4. After the initial success of the project, the team redoubled their efforts to complete it on time. (Projenin ilk başarısından sonra, ekip zamanında tamamlamak için çabalarını ikiye katladı.)
  5. The coach redoubled the team’s training regimen in preparation for the upcoming tournament. (Antrenör, yaklaşan turnuva için takımın antrenman programını ikiye katladı.)
  6. She redoubled her commitment to her diet and exercise routine in order to lose weight. (Kilo vermek için diyet ve egzersiz rutinine olan bağlılığını artırdı.)
  7. The charity redoubled its efforts to raise money for the homeless shelter. (Sokak çocukları yurdu için para toplama çabalarını ikiye katladılar.)
  8. The government has redoubled its efforts to combat climate change. (Hükümet, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için çabalarını ikiye katladı.)
  9. The team redoubled their defensive efforts in the second half of the game. (Oyunun ikinci yarısında takım savunma çabalarını ikiye katladı.)
  10. The school redoubled its efforts to provide a safe learning environment for students. (Okul, öğrenciler için güvenli bir öğrenme ortamı sağlamak için çabalarını ikiye katladı.)
  11. She redoubled her efforts to learn a new language before her upcoming trip. (Yaklaşan seyahatinden önce yeni bir dil öğrenme çabalarını ikiye katladı.)
  12. The police redoubled their efforts to catch the thief after he struck again. (Hırsız tekrar saldırdıktan sonra, polis çabalarını ikiye katladı.)
  13. The organization redoubled its efforts to provide aid to those affected by the natural disaster. (Doğal afetlerden etkilenenlere yardım etmek için organizasyon çabalarını ikiye katladı.)
  14. He redoubled his efforts to save money after his car broke down. (Arabası bozulduktan sonra para biriktirme çabalarını ikiye katladı.)
  15. The team redoubled their efforts to win the championship after their star player was injured. (Yıldız oyuncuları yaralandıktan sonra takım şampiyonluğu kazanmak için çabalar

ını ikiye katladı.)
16. The farmer redoubled his efforts to protect his crops from pests. (Çiftçi, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için çabalarını ikiye katladı.)

  1. The singer redoubled her vocal warm-up routine before her concert. (Konserinden önce şarkıcı vokal hazırlık rutinini ikiye katladı.)
  2. The coach redoubled his efforts to motivate the team after a string of losses. (Bir dizi yenilgiden sonra, antrenör takımı motive etmek için çabalarını ikiye katladı.)
  3. The company redoubled its cybersecurity measures after a data breach. (Veri ihlalinden sonra şirket siber güvenlik önlemlerini ikiye katladı.)
  4. The parents redoubled their efforts to spend quality time with their children after a busy week at work. (İş yoğunluğundan sonra ebeveynler, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmek için çabalarını ikiye katladılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.