Record İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Record İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Record

Record, kayıt etmek, kayıt tutmak anlamına gelir. Bir olayın ya da bilginin belgelenmesi için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I will record this meeting for future reference. (Bu toplantıyı gelecekteki referanslar için kaydedeceğim.)
  2. He broke the world record in the 100-meter sprint. (100 metre koşuda dünya rekorunu kırdı.)
  3. Please keep a record of all your expenses. (Lütfen tüm giderlerinizi kaydedin.)
  4. The singer’s new album is breaking sales records. (Şarkıcının yeni albümü satış rekorları kırıyor.)
  5. The police officer asked the witness to make a statement on record. (Polis memuru, tanığın ifadesini resmi kayıt altına almasını istedi.)
  6. The company has a record of excellent customer service. (Şirket, mükemmel müşteri hizmetleri kaydına sahip.)
  7. She set a new record in the long jump. (Uzun atlama dalında yeni bir rekor kırdı.)
  8. The doctor reviewed the patient’s medical record before making a diagnosis. (Doktor, teşhis koymadan önce hastanın tıbbi kayıtlarını inceledi.)
  9. The footballer’s record-breaking transfer fee shocked the world. (Futbolcunun rekor kıran transfer ücreti dünyayı şok etti.)
  10. He has a criminal record for theft. (Hırsızlık suçundan sabıka kaydı var.)
  11. The artist’s new single is expected to break records. (Sanatçının yeni teklisi rekor kırmayı bekliyor.)
  12. The school keeps records of student attendance. (Okul, öğrenci devam kayıtlarını tutar.)
  13. The company’s financial records are being audited. (Şirketin mali kayıtları denetleniyor.)
  14. The athlete was disqualified for breaking the rules of the sport and his record was erased. (Sporun kurallarını ihlal ettiği için atlet diskalifiye edildi ve rekoru silindi.)
  15. The historian spent years researching and compiling records of the ancient civilization. (Tarihçi, antik medeniyetin kayıtlarını araştırmak ve derlemek için yıllar harcadı.)
  16. The band’s new album broke the record for pre-orders. (Grubun yeni albümü ön siparişlerde rekor kırdı.)
  17. The court ordered the company to turn over all records related to the case. (Mahkeme, dava ile ilgili tüm kayıtların şirkete teslim edilmesini emretti.)
  18. The pilot set a new record for flying around the world solo. (Pilot, dünya turunu tek başına yaparak yeni bir rekor kırdı.)
  19. The library has a vast collection of historical records. (Kütüphane, geniş bir tarihi kaynak koleksiyonuna sahip.)
  20. The artist’s paintings have sold for record-breaking prices at auction. (Sanatçının tabloları açık artırm

da rekor kıran fiyatlarla satıldı.)

Bu örnek cümlelerde “record” kelimesi, bir olayın ya da bilginin kaydedilmesi, rekorların kırılması, sabıka kaydı, kayıt tutma, belgeleme gibi anlamlarında kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.