Reckless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reckless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reckless Nedir?

Reckless kelimesi Türkçede “düşüncesiz”, “dikkatsiz”, “sorumsuz” anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Reckless driving can lead to serious accidents. (Düşüncesiz araba kullanmak ciddi kazalara neden olabilir.)
2. He was reckless with his spending and soon found himself in debt. (Harcamalarında dikkatsizdi ve kısa sürede borçlu duruma düştü.)
3. The company’s reckless behavior led to its downfall. (Şirketin sorumsuz davranışları kendi çöküşüne neden oldu.)
4. She was criticized for her reckless disregard for safety. (Güvenliğe karşı düşüncesizce davrandığı için eleştirildi.)
5. The politician’s reckless actions caused a public outcry. (Politikacının sorumsuz davranışları halkta büyük bir tepkiye neden oldu.)
6. He was charged with reckless driving after causing a three-car accident. (Üç araçlık bir kazaya neden olduktan sonra, düşüncesiz araba kullanmaktan suçlandı.)
7. The teenager’s reckless behavior led to him getting expelled from school. (Genç adamın sorumsuz davranışları okuldan atılmasına neden oldu.)
8. She was fired from her job for reckless behavior. (Düşüncesiz davranışları nedeniyle işinden kovuldu.)
9. His reckless driving scared his passengers. (Dikkatsiz araba kullanışı, yolcularını korkuttu.)
10. Her reckless spending habits landed her in financial trouble. (Düşüncesiz harcama alışkanlıkları, onu maddi sıkıntıya soktu.)
11. The company’s reckless disregard for the environment angered activists. (Şirketin çevreye karşı sorumsuz davranışları, aktivistleri öfkelendirdi.)
12. His reckless actions put his own life in danger. (Düşüncesiz davranışları kendi hayatını tehlikeye soktu.)
13. The reckless driver caused a pile-up on the highway. (Düşüncesiz sürücü, otoyolda zincir

    reaksiyona neden oldu.)

14. The company’s reckless expansion plans resulted in bankruptcy. (Şirketin sorumsuz genişleme planları iflasla sonuçlandı.)
15. He was arrested for reckless endangerment of his children. (Çocuklarının hayatını tehlikeye atan düşüncesiz davranışları nedeniyle tutuklandı.)
16. The reckless behavior of some party guests resulted in property damage. (Bazı parti misafirlerinin sorumsuz davranışları, mülk hasarına neden oldu.)
17. Her reckless behavior while driving earned her a ticket. (Sürüş esnasındaki dikkatsiz davranışları bir trafik cezasına neden oldu.)
18. The company’s reckless disregard for employee safety led to a lawsuit. (Şirketin çalışanların güvenliğiyle ilgili sorumsuz davranışları bir dava ile sonuçlandı.)
19. He was criticized for his reckless disregard for the rules. (Kurallara karşı dikkatsizce davranması nedeniyle eleştirildi.)
20. The reckless behavior of some fans at the concert caused chaos. (Konserde bazı hayranların sorumsuz davranışları kaosa neden oldu.)
21. The company’s reckless spending led to layoffs. (Şirketin düşüncesiz harcamaları işten çıkarmalara neden oldu.)