Recitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Recitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Recitation:

Recitation, öğrencilerin öğrenmek için sınıfta okudukları metinleri veya materyalleri öğretmenin gözetiminde tekrarlamalarını içeren bir eğitim yöntemidir.

  1. I have to attend recitation every week for my history class. (Her hafta tarih dersim için tekrar etme etkinliğine katılmam gerekiyor.)
  2. The recitation session helped me understand the concept better. (Tekrarlama oturumu, kavramı daha iyi anlamama yardımcı oldu.)
  3. The teacher asked us to recite the poem aloud. (Öğretmen bize şiiri yüksek sesle okumamızı söyledi.)
  4. The recitation was useful in preparing for the exam. (Tekrar etmek, sınava hazırlanmak için faydalıydı.)
  5. The recitation leader did an excellent job of explaining the difficult concepts. (Tekrar etme lideri, zor kavramları açıklamada harika bir iş çıkardı.)
  6. The students took turns reciting parts of the story. (Öğrenciler, hikayenin bölümlerini teker teker tekrarladılar.)
  7. Recitation is an effective way to improve pronunciation skills. (Tekrar etmek, telaffuz becerilerini geliştirmek için etkili bir yoldur.)
  8. The teacher used recitation to help students memorize important dates. (Öğretmen, önemli tarihleri ezberlemeye yardımcı olmak için tekrar etme kullandı.)
  9. Recitation can be a useful tool for language learning. (Tekrar etmek, dil öğrenimi için faydalı bir araç olabilir.)
  10. The recitation leader encouraged students to ask questions and participate in discussions. (Tekrar etme lideri, öğrencilerin soru sormasını ve tartışmalara katılmasını teşvik etti.)
  11. Recitation helps students retain information better. (Tekrar etmek, öğrencilerin bilgiyi daha iyi hatırlamalarına yardımcı olur.)
  12. The recitation session lasted for an hour. (Tekrarlama oturumu bir saat sürdü.)
  13. The teacher used recitation to reinforce key concepts. (Öğretmen, temel kavramları pekiştirmek için tekrar etme kullandı.)
  14. Recitation is a common practice in language classrooms. (Tekrar etmek, dil sınıflarında yaygın bir uygulamadır.)
  15. The recitation leader provided feedback on students’ pronunciation. (Tekrar etme lideri, öğrencilerin telaffuzları hakkında geri bildirim sağladı.)
  16. The recitation helped me remember the formulas for the math test. (Tekrarlama, matematik testi için formülleri hatırlamama yardımcı oldu.)
  17. The teacher assigned recitation as homework for the weekend. (Öğretmen, hafta sonu için tekrar etmeyi ödev olarak atadı.)
  18. Recitation can be done individually or in groups. (Tekrar etmek, bireysel olarak veya gruplar halinde yap
  1. The recitation of the national anthem is an important tradition at many events. (Milli marşın tekrarlanması, birçok etkinlikte önemli bir gelenektir.)
  2. The students were nervous to recite in front of the class, but the teacher encouraged them and they did a great job. (Öğrenciler, sınıfın önünde tekrar etmek için endişeliydiler, ancak öğretmen onları teşvik etti ve harika bir iş çıkardılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.