Raw Deal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Raw Deal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Raw Deal Nedir?

Raw deal, Türkçe karşılığı “haksızlık, hileli işlem” olan bir ifadedir. Bir kişi ya da grubun diğer kişilerle yaptığı anlaşma ya da işlem sonucunda, diğer tarafın zararına bir sonuç elde etmesi durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I felt like I got a raw deal when my boss gave my promotion to someone less qualified. (Patronum daha az nitelikli birine terfi verince kendimi hileli işlem yapılmış hissettim.)
  2. The company’s contract with the vendor was a raw deal for the vendor. (Şirketin tedarikçi ile yaptığı sözleşme, tedarikçi için haksız bir işlem oldu.)
  3. He got a raw deal in his divorce settlement, losing most of his assets. (Boşanma anlaşmasında çoğu varlığını kaybederek haksız bir işlem gördü.)
  4. The students felt like they got a raw deal when the teacher gave them an unfair test. (Öğrenciler, öğretmenin haksız bir sınav vermesi sonucu hileli bir işlem yapıldığı hissine kapıldılar.)
  5. The athletes felt like they got a raw deal when the judges unfairly gave their competitor a higher score. (Sporcular, hakemlerin rakiplerine haksız yüksek bir puan vermesi sonucu hileli bir işlem yapıldığı hissine kapıldılar.)
  6. The employees got a raw deal when the company reduced their benefits. (Şirket, çalışanların faydalarını azaltınca, çalışanlar hileli bir işlem yapılmış gibi hissettiler.)
  7. The customer felt like they got a raw deal when the salesman pressured them into buying an expensive product they didn’t need. (Satıcı, müşteriyi pahalı bir ürün satın almaya zorlayınca, müşteri haksız bir işlem yapıldığı hissine kapıldı.)
  8. The small business owner got a raw deal when the larger corporation drove them out of business. (Küçük işletme sahibi, büyük şirketin kendilerini işlerinden çıkarması sonucu hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  9. The tenant got a raw deal when the landlord refused to make necessary repairs. (Ev sahibi gerekli onarımları yapmayınca, kiracı kendini hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  10. The workers felt like they got a raw deal when the company hired outside contractors instead of giving them the work. (Şirket, işi kendi çalışanlarına vermek yerine dış yüklenicileri işe aldığında, işçiler kendilerine haksızlık yapıldığı hissine kapıldılar.)
  11. The residents felt like they got a raw deal when the city council approved a new development that would destroy their community. (Şehir konseyi, toplumlarını yok edecek yeni bir gelişmeyi onayladığında, sakinler

hileli bir işlem yapılmış hissine kapıldılar.)
12. The musician felt like they got a raw deal when their record label took most of their earnings. (Müzisyen, plak şirketinin kazançlarının çoğunu alması sonucu kendini hileli bir işlem yapılmış hissetti.)

  1. The patient got a raw deal when the doctor misdiagnosed their illness and prescribed the wrong treatment. (Doktor, hastalığını yanlış teşhis edip yanlış tedaviyi reçeteleyince, hasta hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  2. The customer got a raw deal when the company charged them hidden fees. (Şirket, müşteriden gizli ücretler alınca, müşteri hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  3. The student got a raw deal when the teacher unfairly graded their assignment. (Öğrenci, öğretmenin haksız bir şekilde ödevlerini değerlendirmesi sonucu hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  4. The homeowner got a raw deal when the contractor failed to complete the renovation project on time. (Müteahhit, yenileme projesini zamanında tamamlayamayınca ev sahibi kendini hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  5. The investor got a raw deal when the company misled them about their financial situation. (Şirket, finansal durumları hakkında yanlış bilgi verince yatırımcı hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  6. The employee got a raw deal when their manager unfairly gave them a poor performance review. (Çalışan, yöneticinin haksız bir şekilde kötü bir performans değerlendirmesi vermesi sonucu hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  7. The customer got a raw deal when the company refused to honor their warranty. (Şirket, garantiyi geçerli kılmayınca müşteri kendini hileli bir işlem yapılmış hissetti.)
  8. The taxpayer got a raw deal when the government wasted their money on unnecessary projects. (Hükümet, gereksiz projeler için para harcayınca, vergi mükellefi kendini hileli bir işlem yapılmış hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.