Rational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rasyonel


Rasyonel, mantıklı ve akılcı anlamına gelir. Bir şeyin mantıklı ve doğru bir şekilde düşünülmesi veya yapılandırılması anlamında da kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Being rational is important when making important decisions. (Önemli kararlar alırken rasyonel olmak önemlidir.)
  2. She tried to explain the situation in a rational manner. (O, durumu rasyonel bir şekilde açıklamaya çalıştı.)
  3. It’s not rational to spend all your money on unnecessary things. (Tüm paranızı gereksiz şeylere harcamak rasyonel değil.)
  4. He always tries to approach problems in a rational way. (O, her zaman sorunlara rasyonel bir şekilde yaklaşmaya çalışır.)
  5. We need to make a rational decision based on the facts. (Gerçeklere dayalı rasyonel bir karar almamız gerekiyor.)
  6. She is known for her rational thinking and logical approach. (O, rasyonel düşünme ve mantıklı yaklaşımıyla tanınır.)
  7. It’s not rational to ignore the warning signs. (Uyarı işaretlerini görmezden gelmek rasyonel değil.)
  8. He made a rational decision to quit his job and pursue his passion. (O, işini bırakıp tutkusunu takip etmek için rasyonel bir karar verdi.)
  9. A rational approach is necessary to solve this complex problem. (Bu karmaşık problemi çözmek için rasyonel bir yaklaşım gerekli.)
  10. She was able to remain calm and rational in a stressful situation. (Stresli bir durumda sakin ve rasyonel kalmayı başardı.)
  11. A rational argument can be more effective than an emotional one. (Duygusal bir argümandan daha etkili olabilen bir rasyonel argüman olabilir.)
  12. It’s important to be rational when evaluating risks. (Riskleri değerlendirirken rasyonel olmak önemlidir.)
  13. He took a rational approach to improve his health. (Sağlığını iyileştirmek için rasyonel bir yaklaşım benimsedi.)
  14. It’s not rational to believe everything you hear without questioning it. (Sorgulamadan duyduğun her şeye inanmak rasyonel değil.)
  15. She made a rational decision to invest her money in a low-risk investment. (O, parasını düşük riskli bir y

atırımda değerlendirmek için rasyonel bir karar aldı.)
16. A rational approach is necessary when dealing with difficult people. (Zor insanlarla uğraşırken rasyonel bir yaklaşım gereklidir.)

  1. He used rational arguments to convince his boss to give him a raise. (Patronunu zam vermesi için ikna etmek için rasyonel argümanlar kullandı.)
  2. A rational evaluation of the evidence is necessary before making a decision. (Karar vermeden önce delillerin rasyonel bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir.)
  3. She was praised for her rational and logical approach to problem-solving. (Sorun çözmede rasyonel ve mantıklı yaklaşımı nedeniyle övüldü.)
  4. A rational discussion can lead to a better understanding of each other’s perspectives. (Rasyonel bir tartışma, birbirimizin bakış açısını daha iyi anlamamıza yol açabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.