Rash İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rash İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rash (Döküntü)

Rash, cildin kızarıklığı, kaşıntısı ve döküntüsüyle belirgin bir durumdur. İşte rash kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. I have a rash on my arm. (Kolumda bir döküntü var.)
  2. She developed a rash after using that lotion. (O losyonu kullandıktan sonra bir döküntü oluştu.)
  3. The baby has a diaper rash. (Bebekte bir bez döküntüsü var.)
  4. The rash is spreading quickly. (Döküntü hızla yayılıyor.)
  5. He had a rash all over his body. (Bütün vücudunda döküntü vardı.)
  6. The rash is very itchy. (Döküntü çok kaşıntılı.)
  7. She broke out in a rash after eating seafood. (Deniz ürünleri yedikten sonra bir döküntü oluştu.)
  8. The rash is causing her a lot of discomfort. (Döküntü ona çok rahatsızlık veriyor.)
  9. The doctor prescribed a cream for the rash. (Doktor, döküntü için bir krem yazdı.)
  10. He was allergic to the soap and had a rash. (Sabuna alerjisi vardı ve bir döküntü oldu.)
  11. The rash is starting to clear up. (Döküntü temizlenmeye başlıyor.)
  12. She has a rash on her face. (Yüzünde bir döküntü var.)
  13. The rash is caused by an allergic reaction. (Döküntü, alerjik bir reaksiyondan kaynaklanıyor.)
  14. He scratched the rash and made it worse. (Döküntüyü kaşıdı ve daha kötü hale getirdi.)
  15. The rash is red and bumpy. (Döküntü kırmızı ve kabarık.)
  16. She’s been trying different treatments for the rash. (Döküntü için farklı tedaviler deniyor.)
  17. The rash is not contagious. (Döküntü bulaşıcı değil.)
  18. He was embarrassed by the rash on his neck. (Boynundaki döküntüden utandı.)
  19. The rash is a side effect of the medication. (Döküntü ilacın bir yan etkisidir.)
  20. She has a rash on her back that won’t go away. (Geçmeyen bir sırt döküntüsü var.)
  1. The rash appeared suddenly and caused a lot of itching. (Döküntü aniden ortaya çıktı ve çok kaşıntı yaptı.)
  2. He went to the doctor to get treatment for the rash. (Döküntü için tedavi almak için doktora gitti.)
  3. She noticed a rash on her leg after hiking in the woods. (Ormanda yürüyüş yaparken bacağında bir döküntü fark etti.)
  4. The rash is a common symptom of certain viral infections. (Döküntü, belirli viral enfeksiyonların yaygın bir belirtisidir.)
  5. The rash is making her skin very sensitive to touch. (Döküntü, cildini dokunmaya karşı çok hassas hale getiriyor.)
  6. He tried using natural remedies to treat the rash. (Döküntüyü tedavi etmek için doğal çözümler denedi.)
  7. The rash is located primarily on her chest and abdomen. (Döküntü, genellikle göğsünde ve karın bölgesinde bulunur.)
  8. She was advised to avoid scratching the rash to prevent further irritation. (Daha fazla tahrişten kaçınmak için döküntüyü kaşımaması önerildi.)
  9. The rash is a common allergic reaction to certain foods. (Döküntü, belirli gıdalara karşı yaygın bir alerjik reaksiyondur.)
  10. He had a rash on his hands from constantly washing them. (Ellerini sürekli yıkamaktan bir döküntüsü vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.