Rascal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rascal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rascal

Rascal, Türkçe’de “pislik, yaramazlık” gibi anlamlara gelen bir kelime olarak kullanılır. İngilizce’de ise genellikle “hilekar, yaramaz, haylaz” anlamlarında kullanılır.

  1. Don’t be such a rascal and clean up your room. (Sen böyle bir hilekar olma ve odanı temizle.)
  2. The little rascal stole my candy. (Küçük yaramaz benim şekerlerimi çaldı.)
  3. He’s a bit of a rascal, but we love him anyway. (O biraz haylaz ama neyse ki yine de onu seviyoruz.)
  4. That rascal always finds a way to get out of trouble. (O hilekar her zaman sorundan kurtulmanın bir yolunu bulur.)
  5. The rascal broke the vase and blamed it on the dog. (Yaramaz vazo kırdı ve köpeğe yükledi.)
  6. You can’t trust that rascal with your money. (O hilekarla parasını güvenle paylaşamazsın.)
  7. My little sister is a rascal, but she’s cute. (Küçük kız kardeşim yaramaz ama tatlı.)
  8. The rascal tricked me into giving him my sandwich. (Hilekar beni sandviçimi vermek için kandırdı.)
  9. That rascal is always causing trouble. (O yaramaz her zaman sorun çıkarıyor.)
  10. The little rascal scribbled all over the walls with crayons. (Küçük yaramaz boya kalemleriyle duvarların her yerine çizim yaptı.)
  11. My neighbor’s dog is a bit of a rascal, but he’s friendly. (Komşumun köpeği biraz yaramaz ama arkadaş canlısı.)
  12. I can’t believe that rascal stole my phone. (O hilekarın benim telefonumu çaldığına inanamıyorum.)
  13. The rascal always manages to get what he wants. (Hilekar her zaman istediğini elde etmeyi başarır.)
  14. The little rascal hid my keys and made me late for work. (Küçük yaramaz anahtarlarımı sakladı ve beni işe geç kalmama neden oldu.)
  15. My nephew is a rascal, but he’s a lot of fun. (Yeğenim yaramaz ama çok eğlenceli.)
  16. The rascal played a prank on his teacher and got detention. (Yaramaz öğretmenine şaka yaptı ve ceza aldı.)
  17. Don’t let that rascal fool you, he’s up to no good. (O hilekardan dolap çevirmesine izin verme, işi gücü yaramazlık.)
  18. The little rascal spilled juice all over the carpet. (Küçük yaramaz halıya meyve suyu döktü.)
  19. That rascal always has a mischievous look in his eye. (O hilekar her zaman gözünde şeytani bir ifadeyle dolanır.)
  20. My cat is a bit of a rascal, always knocking

things off the shelves. (Kedim biraz yaramaz, sürekli raflardan şeyleri düşürüyor.)

Note: Türkçe karşılıklar, örnek cümlelerin altında verilmiştir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.