Rascal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rascal
Rascal, Türkçe’de “pislik, yaramazlık” gibi anlamlara gelen bir kelime olarak kullanılır. İngilizce’de ise genellikle “hilekar, yaramaz, haylaz” anlamlarında kullanılır.
- Don’t be such a rascal and clean up your room. (Sen böyle bir hilekar olma ve odanı temizle.)
- The little rascal stole my candy. (Küçük yaramaz benim şekerlerimi çaldı.)
- He’s a bit of a rascal, but we love him anyway. (O biraz haylaz ama neyse ki yine de onu seviyoruz.)
- That rascal always finds a way to get out of trouble. (O hilekar her zaman sorundan kurtulmanın bir yolunu bulur.)
- The rascal broke the vase and blamed it on the dog. (Yaramaz vazo kırdı ve köpeğe yükledi.)
- You can’t trust that rascal with your money. (O hilekarla parasını güvenle paylaşamazsın.)
- My little sister is a rascal, but she’s cute. (Küçük kız kardeşim yaramaz ama tatlı.)
- The rascal tricked me into giving him my sandwich. (Hilekar beni sandviçimi vermek için kandırdı.)
- That rascal is always causing trouble. (O yaramaz her zaman sorun çıkarıyor.)
- The little rascal scribbled all over the walls with crayons. (Küçük yaramaz boya kalemleriyle duvarların her yerine çizim yaptı.)
- My neighbor’s dog is a bit of a rascal, but he’s friendly. (Komşumun köpeği biraz yaramaz ama arkadaş canlısı.)
- I can’t believe that rascal stole my phone. (O hilekarın benim telefonumu çaldığına inanamıyorum.)
- The rascal always manages to get what he wants. (Hilekar her zaman istediğini elde etmeyi başarır.)
- The little rascal hid my keys and made me late for work. (Küçük yaramaz anahtarlarımı sakladı ve beni işe geç kalmama neden oldu.)
- My nephew is a rascal, but he’s a lot of fun. (Yeğenim yaramaz ama çok eğlenceli.)
- The rascal played a prank on his teacher and got detention. (Yaramaz öğretmenine şaka yaptı ve ceza aldı.)
- Don’t let that rascal fool you, he’s up to no good. (O hilekardan dolap çevirmesine izin verme, işi gücü yaramazlık.)
- The little rascal spilled juice all over the carpet. (Küçük yaramaz halıya meyve suyu döktü.)
- That rascal always has a mischievous look in his eye. (O hilekar her zaman gözünde şeytani bir ifadeyle dolanır.)
- My cat is a bit of a rascal, always knocking
things off the shelves. (Kedim biraz yaramaz, sürekli raflardan şeyleri düşürüyor.)
Note: Türkçe karşılıklar, örnek cümlelerin altında verilmiştir.
Hemen Yorum Yaz