Ramp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Ramp İle İlgili Cümleler
Anlam: Eğimli yüzeylerde, yol ve merdivenlerde kullanılan, yukarı ya da aşağı yönde hareketi kolaylaştıran eğimli düzlem.
- I saw a wheelchair ramp in front of the building. (Gördüğüm binanın önünde tekerlekli sandalye rampası vardı.)
- The car couldn’t climb the steep ramp. (Araba dik rampayı tırmanamadı.)
- The skateboarder jumped off the ramp and did a trick. (Kaykaycı rampadan atladı ve bir hareket yaptı.)
- The airplane taxied down the ramp and onto the runway. (Uçak rampadan aşağı kayarak pist üzerine çıktı.)
- The delivery truck backed up onto the ramp to unload. (Teslimat kamyonu boşaltmak için rampaya geri girdi.)
- The kids rode their bikes up and down the ramp. (Çocuklar bisikletleriyle rampayı yukarı ve aşağı sürdüler.)
- The skate park has a half-pipe ramp. (Kaykay parkı yarım borulu bir rampaya sahip.)
- The construction workers built a temporary ramp for the heavy machinery. (İnşaat işçileri ağır makineler için geçici bir rampa inşa ettiler.)
- The athletes trained on the ski ramp to prepare for the competition. (Sporcular yarışmaya hazırlanmak için kayak rampasında antrenman yaptılar.)
- The parking lot had a wheelchair-accessible ramp. (Park alanı tekerlekli sandalye erişimine uygun bir rampaya sahipti.)
- The truck driver backed up the ramp to load the cargo. (Kamyon şoförü yükü yüklemek için rampaya geri girdi.)
- The BMX riders used the ramp to do stunts. (BMX sürücüleri hünerlerini yapmak için rampayı kullandılar.)
- The building code requires a ramp for wheelchair accessibility. (Yapı yönetmeliği tekerlekli sandalye erişimi için bir rampa gerektiriyor.)
- The skateboarders took turns riding the ramp. (Kaykaycılar sırayla rampayı kullanarak sürdüler.)
- The snowboarder went down the ramp and did a backflip. (Snowboardcu rampadan aşağıya indi ve bir backflip yaptı.)
- The truck driver slowly backed up the ramp with the heavy load. (Kamyon şoförü ağır yüküyle yavaşça rampaya geri girdi.)
- The new skate park has a variety of ramps and obstacles for riders to use. (Yeni kaykay parkı sürücülerin kullanabileceği çeşitli rampalar ve engeller içeriyor.)
- The wheelchair ramp was too steep for the elderly woman to climb. (Tekerlekli sandalye rampası yaşlı kadın tarafından tırmanacak kadar dik değildi.)
- The construction crew set up the ramp for the cement truck to pour the foundation. (İnşaat ekibi çimento kamyonunun temel dökmesi için rampayı kurdu.)
- The snowboarder built a small ramp to practice her jumps. (Snowboardcu atlayışlarını pratik yapmak için küçük bir rampa inşa etti.)
Hemen Yorum Yaz