Rack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rack Nedir?

Rack, İngilizce’de “raf” veya “askı” anlamına gelir. Genellikle birçok nesneyi düzenli bir şekilde saklamak veya depolamak için kullanılan bir mobilya parçasıdır.

Örnek Cümleler:

  1. I need to buy a new rack for my shoes. (Ayakkabılarım için yeni bir raf almam gerekiyor.)
  2. The spice rack is on the kitchen counter. (Baharatlık mutfak tezgahında.)
  3. He put the bike on the rack and secured it with a lock. (Bisikleti raflara koydu ve kilitleyerek güvence altına aldı.)
  4. The CD rack is full, we need another one. (CD rafı dolu, başka bir tane daha lazım.)
  5. She hung her coat on the rack in the hallway. (Paltonu koridordaki askıya astı.)
  6. The wine rack in the cellar is filled with expensive bottles. (Kilerdeki şarap rafı pahalı şişelerle dolu.)
  7. Can you bring me the towel from the rack, please? (Lütfen bana rafdan havluyu getirebilir misin?)
  8. The book rack in the library is organized by author’s last name. (Kütüphanedeki kitap rafı yazarın soyadına göre düzenlenmiştir.)
  9. We keep our hats and scarves on the coat rack by the door. (Şapkalarımızı ve atkılarımızı kapı yanındaki askılığa koyarız.)
  10. The shoe rack by the door is overflowing with sneakers. (Kapının yanındaki ayakkabı rafı spor ayakkabılarla dolup taşıyor.)
  11. The bike rack outside the office is always full. (Ofisin dışındaki bisiklet park yeri her zaman doludur.)
  12. She used a coat rack to dry her wet clothes. (Islak kıyafetlerini kurutmak için bir askılık kullandı.)
  13. The hat rack in the antique shop caught my eye. (Antika dükkandaki şapka askısı dikkatimi çekti.)
  14. We stored the old files on the top shelf of the rack. (Eski dosyaları rafların en üst rafında sakladık.)
  15. The server rack in the data center is where we store all the company’s information. (Veri merkezindeki sunucu rafında şirketin tüm bilgilerini saklıyoruz.)
  16. They put the skis on the rack on top of the car. (Kayakları arabayın üstündeki rafa koydular.)
  17. I hung my paintings on the wall-mounted rack. (Tablolarımı duvara monte edilmiş raflara astım.)
  18. The spice rack fell off the counter and broke. (Baharatlık tezgahın üzerinden düştü ve kırıldı.)
  19. The shoe rack in the closet is full of high heels. (Dolap içindeki ayakkabı rafı yüksek topuklu ayakkabılarla dolu.)
    20

. The towel rack in the bathroom is rusty and needs to be replaced. (Banyodaki havlu askısı paslı ve değiştirilmeli.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Ayakkabılarım için yeni bir raf almam gerekiyor.
  2. Baharatlık mutfak tezgahında.
  3. Bisikleti raflara koydu ve kilitleyerek güvence altına aldı.
  4. CD rafı dolu, başka bir tane daha lazım.
  5. Paltonu koridordaki askıya astı.
  6. Kilerdeki şarap rafı pahalı şişelerle dolu.
  7. Lütfen bana rafdan havluyu getirebilir misin?
  8. Kütüphanedeki kitap rafı yazarın soyadına göre düzenlenmiştir.
  9. Şapkalarımızı ve atkılarımızı kapı yanındaki askılığa koyarız.
  10. Kapının yanındaki ayakkabı rafı spor ayakkabılarla dolup taşıyor.
  11. Ofisin dışındaki bisiklet park yeri her zaman doludur.
  12. Islak kıyafetlerini kurutmak için bir askılık kullandı.
  13. Antika dükkandaki şapka askısı dikkatimi çekti.
  14. Eski dosyaları rafların en üst rafında sakladık.
  15. Veri merkezindeki sunucu rafında şirketin tüm bilgilerini saklıyoruz.
  16. Kayakları arabayın üstündeki rafa koydular.
  17. Tablolarımı duvara monte edilmiş raflara astım.
  18. Baharatlık tezgahın üzerinden düştü ve kırıldı.
  19. Dolap içindeki ayakkabı rafı yüksek topuklu ayakkabılarla dolu.
  20. Banyodaki havlu askısı paslı ve değiştirilmeli.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.