Put Pressure On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Put Pressure On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Put Pressure On Nedir?

“Put pressure on” Türkçe karşılığı “baskı yapmak” olan bir deyimdir. Bu deyim, bir kişi veya bir gruba, bir hedefe veya bir amaca ulaşmak için baskı yapma, zorlama veya etki etme anlamını taşır.

Örnek Cümleler:

  1. The boss is putting pressure on me to finish the project by the end of the week. (Patron beni hafta sonuna kadar projeyi bitirmem için baskı yapıyor.)
  2. The government is putting pressure on companies to reduce their carbon emissions. (Hükümet şirketleri karbon emisyonlarını azaltmaları için baskı yapıyor.)
  3. She put pressure on her son to study harder for the upcoming exams. (Oğluna yaklaşan sınavlar için daha çok çalışması için baskı yaptı.)
  4. The media is putting pressure on the politician to explain his controversial remarks. (Medya, siyasetçinin tartışmalı açıklamalarını açıklaması için baskı yapıyor.)
  5. The team is putting pressure on their opponents with their aggressive playstyle. (Takım agresif oyun tarzlarıyla rakiplerine baskı yapıyor.)
  6. The teacher put pressure on the students to finish their assignments on time. (Öğretmen ödevlerini zamanında bitirmeleri için öğrencilere baskı yaptı.)
  7. The company is putting pressure on its employees to work overtime to meet the deadline. (Şirket, tarihi karşılamak için çalışanlarına fazla mesai yapmaları için baskı yapıyor.)
  8. The shareholders put pressure on the company to increase its profits. (Hisse sahipleri şirketin karını arttırmak için baskı yaptı.)
  9. The coach put pressure on the team to win the championship. (Antrenör, şampiyonluğu kazanmak için takıma baskı yaptı.)
  10. The parents put pressure on their daughter to become a doctor. (Ebeveynler kızlarının doktor olmaları için baskı yaptılar.)
  11. The police are putting pressure on the suspect to confess. (Polis, şüphelinin itiraf etmesi için baskı yapıyor.)
  12. The union is putting pressure on the company to increase wages. (Sendika, ücretleri arttırmak için şirkete baskı yapıyor.)
  13. The customer put pressure on the store to refund their money. (Müşteri mağazaya paralarını geri vermeleri için baskı yaptı.)
  14. The manager put pressure on the team to improve their performance. (Yönetici, performanslarını arttırmaları için takıma baskı yaptı.)
  15. The opposition party is putting pressure on the government to resign. (Muhalefet partisi hükümetin istifasını sağlamak için baskı yapıyor.)
  16. The NGO is putting pressure on the government to protect endangered species. (Sivil toplum örgütü, tehlike altındaki türleri korumak için hükümete baskı
  1. The teacher put pressure on the student to speak up in class. (Öğretmen öğrencinin sınıfta söz alması için baskı yaptı.)
  2. The team captain put pressure on his teammates to practice harder. (Takım kaptanı, takım arkadaşlarının daha sıkı çalışmaları için baskı yaptı.)
  3. The investors put pressure on the startup to demonstrate its potential for growth. (Yatırımcılar, büyüme potansiyelini göstermek için startup’a baskı yaptılar.)
  4. The landlord put pressure on the tenants to pay their rent on time. (Ev sahibi, kiralarını zamanında ödemeleri için kiracılara baskı yaptı.)

Bu örnek cümlelerde “put pressure on” deyimi, farklı durum ve kişilere baskı yapmak için kullanılmıştır. İngilizce cümlelerin önemli kısımlarını kalın ve mavi renkte vurgulayarak belirttik.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.