Purposeful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purposeful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purposeful (Amaçlı, Gayeli)

Purposeful kelimesi, bir eylemin ya da davranışın amacına yönelik olduğunu ifade eder. İşte size Purposeful kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. He approached the problem with a purposeful determination. (O, kararlı bir şekilde probleme yaklaştı.)
2. I want to live a purposeful life. (Amaçlı bir hayat yaşamak istiyorum.)
3. She had a purposeful stride as she walked into the room. (O, odaya amaçlı bir adım atarak girdi.)
4. He is a purposeful leader who always knows what he wants. (O, her zaman ne istediğini bilen amaçlı bir liderdir.)
5. The team worked purposefully to finish the project on time. (Ekip, proje zamanında bitirmek için amaçlı bir şekilde çalıştı.)
6. The purposeful use of color in the painting created a mood of sadness. (Tablodaki renklerin amaçlı kullanımı, üzüntülü bir atmosfer yarattı.)
7. She spoke in a purposeful tone that commanded attention. (O, dikkat çeken amaçlı bir tonla konuştu.)
8. The purposeful destruction of the old building made room for a new one. (Eski binanın amaçlı yıkımı, yeni bir bina için yer açtı.)
9. He is a purposeful athlete who always sets high goals for himself. (O, her zaman kendisi için yüksek hedefler belirleyen amaçlı bir sporcu.)
10. Her purposeful silence was a sign that something was wrong. (Onun amaçlı sessizliği, bir şeylerin yanlış olduğunun işaretiydi.)
11. The purposeful arrangement of the furniture made the room look bigger. (Mobilyaların amaçlı düzenlenmesi, odanın daha büyük görünmesini sağladı.)
12. The purposeful repetition of the chorus in the song was very effective. (Şarkıdaki nakarattaki amaçlı tekrarlamalar çok etkiliydi.)
13. He approached the task with a purposeful attitude that inspired his colleagues. (Görevine amaçlı bir tutumla yaklaştı ve meslektaşlarını etkiledi.)
14. The purposeful use of humor helped to ease the tension in the room. (Mizahın amaçlı kullanımı, odaki gerilimi hafifletmeye yardımcı oldu.)
15. She had a purposeful look in her eyes that showed she meant business. (Gözlerindeki amaçlı bakış, işinin ciddiyetini gösterdi.)
16. The purposeful design of the building took into account its surroundings. (Binanın amaçlı tasarımı, çevresini dikkate aldı.)
17. The purposeful use of props in the play added to the overall effect. (Oyundaki dekorların amaçlı kullanımı, genel etkiye katkıda bulundu.)
18. He walked with purposeful strides towards the finish line. (O, finiş çizgisine amaçlı adımlarla yürüdü

19. The purposeful use of symbolism in the novel added depth to the story. (Romanın amaçlı sembolizm kullanımı, hikayeye derinlik kattı.)
20. She made purposeful choices in her career that led to her success. (Kariyerinde amaçlı seçimler yaparak başarısına ulaştı.)

Türkçe karşılıkları da şu şekildedir:

1. Kararlı
2. Amaçlı
3. Kararlı
4. Amaçlı
5. Amaçlı
6. Amaçlı
7. Amaçlı
8. Amaçlı
9. Amaçlı
10. Amaçlı
11. Amaçlı
12. Amaçlı
13. Amaçlı
14. Amaçlı
15. Amaçlı
16. Amaçlı
17. Amaçlı
18. Amaçlı
19. Amaçlı
20. Amaçlı