Purify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purify:

Purify kelimesi “arındırmak” veya “temizlemek” anlamına gelir.

  1. I need to purify this water before I can drink it. (Bu suyu içmeden önce arıtmam gerekiyor.)
  2. She used a water filter to purify the tap water. (Musluk suyunu arıtmak için bir su filtresi kullandı.)
  3. The priest blessed the holy water to purify it. (Rahip, kutsal suyu arındırmak için ona bereket verdi.)
  4. The air purifier cleans the air of pollutants. (Hava temizleyici, havayı kirleticilerden temizler.)
  5. The water treatment plant purifies the sewage before releasing it into the river. (Atıksuyu nehre bırakmadan önce su arıtma tesisi tarafından arıtılır.)
  6. He tried to purify his mind of negative thoughts. (Olumsuz düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı.)
  7. The soap purifies the skin by removing dirt and oil. (Sabun, kir ve yağı temizleyerek cildi arındırır.)
  8. The company promised to purify their manufacturing process to reduce pollution. (Şirket, kirliliği azaltmak için üretim sürecini arındırmayı vaat etti.)
  9. She lit some incense to purify the room of bad energy. (Kötü enerjiden odayı arındırmak için biraz tütsü yaktı.)
  10. The water purifier removes impurities to make the water safe to drink. (Su arıtıcısı, içme suyunu güvenli hale getirmek için kirleticileri çıkarır.)
  11. The holy river is believed to purify sins. (Kutsal nehrin günahları arındırdığına inanılır.)
  12. He decided to purify his body by going on a detox diet. (Detoks diyetine girerek vücudunu arındırmaya karar verdi.)
  13. She used a facial cleanser to purify her skin. (Cildini arındırmak için bir yüz temizleyici kullandı.)
  14. The religious ritual is meant to purify the soul. (Dini ritüel, ruhu arındırmak için yapılır.)
  15. The water was purified using chlorine to kill bacteria. (Bakterileri öldürmek için klor kullanılarak su arıtıldı.)
  16. The yoga practice is meant to purify

the body and mind. (Yoga pratiği, beden ve zihni arındırmak için yapılır.)
17. The priest sprinkled holy water to purify the church. (Rahip, kiliseyi arındırmak için kutsal su serpti.)

  1. The city installed a new water purification system to provide clean drinking water. (Şehir, temiz içme suyu sağlamak için yeni bir su arıtma sistemi kurdu.)
  2. The herbal tea is believed to purify the body of toxins. (Bitki çayının, vücudu toksinlerden arındırdığına inanılır.)
  3. The monks chanted to purify their minds and attain enlightenment. (Keşişler, zihinlerini arındırmak ve aydınlanmaya ulaşmak için mırıldandılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.