Punter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punter İle İlgili Cümleler

Punter: İngilizce’de “punter” kelimesi bahis yaparak para kazanmayı hedefleyen kişiyi ifade eder.

  1. The punter placed a bet on the winning horse. (Bahisçi, kazanan at üzerine bahis yaptı.)
  2. The punter was ecstatic when his team won the game. (Bahisçi, takımının maçı kazandığında çok sevinçliydi.)
  3. The punter lost all his money on the poker table. (Bahisçi, poker masasında tüm parasını kaybetti.)
  4. The punter always does his research before placing a bet. (Bahisçi, bahis yapmadan önce her zaman araştırma yapar.)
  5. The punter placed a bet on the underdog and won big. (Bahisçi, zayıf takıma bahis yaparak büyük kazandı.)
  6. The punter was disappointed when his favorite team lost the game. (Bahisçi, favori takımının maçı kaybettiğinde hayal kırıklığına uğradı.)
  7. The punter bet on the longshot and was pleasantly surprised when it won. (Bahisçi, uzak bir ihtimal olan at üzerine bahis yaptı ve kazandığında çok mutlu oldu.)
  8. The punter’s luck finally ran out and he lost all his money. (Bahisçinin şansı sonunda tükendi ve tüm parasını kaybetti.)
  9. The punter placed a bet on the roulette table and won big. (Bahisçi, rulet masasında bahis yaparak büyük kazandı.)
  10. The punter always sets a budget before gambling. (Bahisçi, kumar oynamadan önce her zaman bir bütçe belirler.)
  11. The punter was a regular at the casino. (Bahisçi, kumarhanede sık sık görülen biriydi.)
  12. The punter was a skilled card player. (Bahisçi, becerikli bir kart oyuncusuydu.)
  13. The punter won a huge sum of money on a single bet. (Bahisçi, tek bir bahisle çok büyük bir para kazandı.)
  14. The punter was addicted to gambling and needed help. (Bahisçi, kumar bağımlısıydı ve yardıma ihtiyacı vardı.)
  15. The punter placed a bet on the game but it ended in a tie. (Bahisçi, maça bahis yaptı ancak maç berabere bitti.)
    16. The punter’s lucky streak continued as he won his fifth bet in a row. (Bahisçinin şansı devam etti ve beşinci bahisini üst üste kazandı.)

    1. The punter was careful not to get caught by the casino’s security. (Bahisçi, kumarhanenin güvenliği tarafından yakalanmamaya dikkat ediyordu.)
    2. The punter’s friend tried to convince him to stop gambling before it’s too late. (Bahisçinin arkadaşı, kumar oynamayı bırakması için onu ikna etmeye çalıştı.)
    3. The punter was a regular at the horse races. (Bahisçi, at yarışlarında sık sık görülen biriydi.)
    4. The punter’s addiction to gambling cost him his job and his savings. (Bahisçinin kumar bağımlılığı, işini ve birikimlerini kaybetmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.