Pump Out Music İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pump Out Music İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pump Out Music: Müzik Üretmek

“Pump out music” İngilizce bir deyimdir ve “müzik üretmek” anlamına gelir. Bu deyimi kullanarak örnek cümleler şu şekildedir:

1. She’s been pumping out music for years and has a huge following. (Yıllardır müzik üretiyor ve büyük bir takipçi kitlesi var.)
2. The band plans to pump out a new album next year. (Grup, önümüzdeki yıl yeni bir albüm üretmeyi planlıyor.)
3. He’s been pumping out hit after hit lately. (Son zamanlarda hitleri ardı ardına üretiyor.)
4. The studio can pump out quality recordings quickly. (Stüdyo kaliteli kayıtları hızlı bir şekilde üretebilir.)
5. She’s trying to pump out enough songs for a full-length album. (Tam boy bir albüm için yeterli şarkı üretmeye çalışıyor.)
6. The DJ pumped out a mix of classic and modern hits. (DJ klasik ve modern hitlerin karışımını yayınladı.)
7. The band pumps out a unique blend of rock and funk. (Grup rock ve funk’ın benzersiz bir karışımını üretir.)
8. He can pump out beats on the drum machine all day. (Tüm gün davul makinesinde ritim üretebilir.)
9. The producer helped the artist pump out a chart-topping single. (Yapımcı, sanatçının listelerde üst sıralara çıkan bir single üretmesine yardımcı oldu.)
10. The singer has been pumping out emotional ballads lately. (Şarkıcı son zamanlarda duygusal balladlar üretiyor.)
11. The duo has been pumping out catchy tunes for years. (Duo yıllardır akılda kalıcı şarkılar üretiyor.)
12. The label is known for pumping out hit records. (Etiket, hit kayıtlarını üretmekle tanınır.)
13. The band has been pumping out new music despite the pandemic. (Grup, salgına rağmen yeni müzikler üretmeye devam etti.)
14. The songwriter pumped out a string of hits for different artists. (Şarkı yazarı, farklı sanatçılar için bir dizi hit üretti.)
15. The DJ pumped out remixes of popular songs. (DJ, popüler şarkıların remikslerini yayınladı.)
16. The rapper is known for pumping out edgy and provocative tracks. (Rapçi, keskin ve provokatif şarkılar üretmekle tanınır.)
17. The producer helped the band pump out a polished and professional sound. (Yapımcı, gruba cilalı ve profesyonel bir ses üretmelerine yardımcı oldu.)
18. The singer pumped out a soulful rendition of the classic song. (Şarkıcı, klasik şarkının duygusal bir yorumunu üretti.)
19. The electronic artist can pump out tracks with intricate layers of sound. (Elektronik sanatçı karmaşık ses katmanları içeren parçalar üretebilir.)
20. The label has been pumping out new talent and fresh

20. The label has been pumping out new talent and fresh sounds in the industry. (Etiket, endüstride yeni yetenekler ve taze sesler üretiyor.)

Bu deyim, müzik üretimi konusunda kullanılan birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir DJ’in müzik yayınlamasından bir yapımcının albüm üretimine kadar her şeyi kapsar.