Puke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Puke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Puke İle İlgili Cümleler

Puke, Türkçe karşılığıyla kusmak anlamına gelir. İşte puke kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

Örnek Cümleler:

1. I think I’m going to puke after eating that spoiled food. (Bu bozuk yiyecekleri yedikten sonra kusacağımı düşünüyorum.)
2. She was so sick that she couldn’t stop puking. (O kadar hasta oldu ki kusmayı durduramadı.)
3. He drank too much and ended up puking all over the floor. (Çok fazla içki içti ve sonunda tüm yere kusarak bitirdi.)
4. The smell of the garbage made me want to puke. (Çöp kokusu beni kusmak isteyecek hale getirdi.)
5. She had to run to the bathroom to puke during the movie. (Film sırasında kusmak için tuvalete koşmak zorunda kaldı.)
6. The rollercoaster ride made him puke. (Rollercoaster yolculuğu onu kusturdu.)
7. He was so nervous before the presentation that he felt like he was going to puke. (Sunumdan önce o kadar gergindi ki kusacakmış gibi hissetti.)
8. The sight of the dead animal on the road made me puke. (Yoldaki ölü hayvanın görüntüsü beni kusturdu.)
9. The smell of the perfume was so strong that it made me want to puke. (Parfümün kokusu o kadar yoğundu ki kusmak istedim.)
10. I tried to hold back the urge to puke, but it was too late. (Kusmak isteğimi bastırmaya çalıştım ama çok geç kaldım.)
11. The rough seas made many of the passengers puke on the boat. (Sert denizler birçok yolcunun tekneye kusmasına neden oldu.)
12. The taste of the medicine was so bad that it made him puke. (İlaç tadı o kadar kötüydü ki onu kusturdu.)
13. The sight of the blood made her puke. (Kan görüntüsü onu kusturdu.)
14. She ate too much at the buffet and had to run to the bathroom to puke. (Açık büfede çok fazla yedi ve kusmak için tuvalete koştu.)
15. He drank so much that he puked all over his clothes. (O kadar çok içti ki kıyafetlerine kadar kustu.)
16. The thought of the upcoming surgery made him want to puke. (Yaklaşan ameliyat düşüncesi onu kusturdu.)
17. The smell of the garbage truck made me puke. (Çöp kamyonunun kokusu beni kusturdu.)
18. The spicy food made her puke. (Baharatlı yiyecekler onu kusturdu.)
19. He ate too fast and ended up puking in the middle of the meal. (Çok hızlı yedi ve yemek sırasında

ortasında kusarak bitirdi.)
20. The smell of the hospital made her want to puke. (Hastane kokusu onu kusmak isteyecek hale getirdi.)