Propriety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propriety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propriety Nedir?

Propriety, uygunluk, doğruluk, dürüstlük, terbiye ve ahlaki açıdan doğru davranışları ifade eden bir kelime olarak tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

1. It’s important to maintain a sense of propriety in professional settings. (Profesyonel ortamlarda uygun davranışları sürdürmek önemlidir.)
2. She always behaved with propriety, even in difficult situations. (Zor durumlarda bile her zaman doğruluğa uygun davrandı.)
3. His propriety and honesty are well-known in the community. (Toplumda doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınır.)
4. The propriety of his actions is questionable. (Eylemlerinin uygunluğu tartışmalıdır.)
5. The company has strict rules regarding propriety and ethics. (Şirketin uygunluk ve etik konusunda sıkı kuralları vardır.)
6. The politician’s lack of propriety cost him the election. (Politikacının uygun davranış eksikliği seçimlerde ona mal oldu.)
7. She dressed with propriety for the formal event. (Resmi etkinlik için uygun şekilde giyindi.)
8. The teacher stressed the importance of propriety in the classroom. (Öğretmen, sınıfta uygun davranışın önemini vurguladı.)
9. His propriety and integrity earned him the respect of his colleagues. (Doğruluğu ve dürüstlüğü, meslektaşlarının saygısını kazandı.)
10. The company’s propriety policy prohibits any kind of discrimination. (Şirketin uygunluk politikası her türlü ayrımcılığı yasaklar.)
11. She was praised for her propriety and grace at the social event. (Toplumsal etkinlikteki uygunluğu ve zarafeti övüldü.)
12. The attorney’s propriety was called into question during the trial. (Davada avukatın uygunluğu sorgulandı.)
13. The company’s propriety standards are among the highest in the industry. (Şirketin uygunluk standartları sektörde en yükseklerden biridir.)
14. The manager emphasized the importance of propriety in customer interactions. (Müşteri etkileşimlerinde uygunluğun önemini vurguladı.)
15. She conducted herself with propriety throughout the entire interview process. (Mülakat sürecinde tamamen uygun davrandı.)
16. The author’s propriety and accuracy in research were praised by reviewers. (Yazarın araştırmadaki uygunluğu ve doğruluğu eleştirmenler tarafından övüldü.)
17. The school has strict policies on propriety and discipline. (Okulda uygunluk ve disiplin konusunda sıkı politikalar vardır.)
18. The politician’s lack of propriety led to his resignation. (Politikacının uygun davranış eksikliği istifasına neden oldu.)
19. The company’s propriety guidelines help ensure fair and

equal treatment of all employees. (Şirketin uygunluk kuralları, tüm çalışanların adil ve eşit muamele görmesini sağlar.)
20. The organization’s code of conduct includes a section on propriety and ethical behavior. (Kuruluşun davranış kuralları, uygunluk ve etik davranışlarla ilgili bir bölüm içerir.)