Promiscuity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promiscuity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promiscuity Nedir?

Promiscuity, cinsel açıdan çok sayıda partnerle ilişki kurma davranışıdır. Bu davranış, birçok cinsel yolla bulaşan hastalığa ve duygusal problemlere yol açabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I don’t think promiscuity is a healthy behavior. (Promisküite düşündüğümde sağlıklı bir davranış olduğunu düşünmüyorum.)
  2. Promiscuity can lead to unwanted pregnancies. (Promisküite, istenmeyen gebeliklere yol açabilir.)
  3. She had a reputation for promiscuity in college. (Üniversitede promisküite ile ün salmıştı.)
  4. He was afraid of contracting an STD due to his promiscuity. (Promisküitesi nedeniyle bir cinsel yolla bulaşan hastalık kapma korkusu vardı.)
  5. Some people view promiscuity as a liberating behavior. (Bazı insanlar promisküiteyi özgürleştirici bir davranış olarak görürler.)
  6. Her promiscuity led to a strained relationship with her family. (Onun promisküitesi ailesiyle gergin bir ilişkiye yol açtı.)
  7. Promiscuity is often associated with a lack of self-respect. (Promisküite sıklıkla özsaygı eksikliği ile ilişkilendirilir.)
  8. His promiscuity caused him to lose many friends. (Onun promisküitesi birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.)
  9. Some people use promiscuity as a coping mechanism for emotional pain. (Bazı insanlar promisküiteyi duygusal acıyı hafifletmek için bir başa çıkma mekanizması olarak kullanır.)
  10. She was ashamed of her promiscuity and tried to keep it a secret. (Promisküitesinden utandı ve bunu gizli tutmaya çalıştı.)
  11. Promiscuity can be a sign of a deeper emotional issue. (Promisküite daha derin bir duygusal sorunun bir işareti olabilir.)
  12. He didn’t want to be labeled as promiscuous, so he stopped his reckless behavior. (Promisküöz olarak etiketlenmek istemedi, bu yüzden düşüncesiz davranışlarını durdurdu.)
  13. Promiscuity is not a valid solution for loneliness. (Promisküite yalnızlık için geçerli bir çözüm değildir.)
  14. She regretted her promiscuity in her younger years. (Gençliğindeki promisküitesinden pişman oldu.)
  15. Promiscuity can lead to a lack of emotional intimacy in future relationships. (Promisküite, gelecekteki ilişkilerde duygusal yakınlık eksikliğine yol açabilir.)
  16. He was worried that his promiscuity would affect his career. (Promisküitesinin kariyerine etkisinden endişeliydi.)
  17. Promiscuity can be a symptom of an underlying mental health issue. (Promisküite daha temel bir zih

sı sağlık sorununun bir belirtisi olabilir.)
18. She sought therapy to address the root cause of her promiscuity. (Promisküitesinin kökenini ele almak için terapi aradı.)

  1. Promiscuity is a personal choice, but it’s important to be aware of the potential consequences. (Promisküite kişisel bir seçimdir, ancak olası sonuçlarının farkında olmak önemlidir.)
  2. His promiscuity put a strain on his romantic relationships. (Onun promisküitesi romantik ilişkilerine baskı yapmıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.