Progress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Progress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Progress kelimesinin Türkçe anlamı: İlerleme, gelişme

1. We are making progress in our research on cancer treatment. (Kanser tedavisi araştırmamızda ilerleme kaydediyoruz.)
2. The country has seen great progress in terms of infrastructure development. (Ülke, altyapı gelişimi açısından büyük ilerleme kaydetti.)
3. She is making progress in her language skills with each passing day. (Her geçen gün dil becerilerinde ilerleme kaydediyor.)
4. The construction work is progressing well and will be completed on time. (İnşaat çalışmaları iyi ilerliyor ve zamanında tamamlanacak.)
5. The company is making progress in its efforts to reduce carbon emissions. (Şirket, karbon emisyonlarını azaltma çabalarında ilerleme kaydediyor.)
6. We need to track our progress to ensure that we meet our goals. (Hedeflerimize ulaşmak için ilerlememizi takip etmemiz gerekiyor.)
7. Despite some setbacks, we are making steady progress in our project. (Bazı aksiliklere rağmen, projemizde istikrarlı bir şekilde ilerliyoruz.)
8. The students showed great progress in their academic performance this year. (Öğrenciler bu yıl akademik performanslarında büyük bir ilerleme gösterdiler.)
9. The company’s profits have been steadily progressing over the past few quarters. (Şirketin karı son birkaç çeyrek boyunca istikrarlı bir şekilde ilerliyor.)
10. The team is progressing well in their preparation for the upcoming competition. (Takım, yaklaşan yarışma için hazırlıklarında iyi ilerliyor.)
11. We must acknowledge the progress that has been made in the fight against poverty. (Yoksullukla mücadelede kaydedilen ilerlemeyi kabul etmeliyiz.)
12. The political situation in the country has been progressing towards stability. (Ülkedeki siyasi durum istikrara doğru ilerliyor.)
13. The development of renewable energy sources has progressed significantly in recent years. (Yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişimi son yıllarda önemli ölçüde ilerledi.)
14. The team leader provided regular updates on the progress of the project. (Takım lideri, proje ilerlemesi hakkında düzenli güncellemeler sağladı.)
15. The software development project is progressing according to the schedule. (Yazılım geliştirme projesi takvime uygun olarak ilerliyor.)
16. The company’s efforts to improve customer satisfaction have progressed well. (Şirketin müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik çabaları iyi ilerledi.)
17. The negotiations between the two countries have progressed positively. (İki ülke arasındaki müzakereler olumlu bir şekilde ilerledi.)
18. The student’s understanding of the subject has progressed significantly since the beginning of the semester. (Öğrencinin konuya olan anlayışı, dönemin başından bu yana önemli

19. The company’s training program has helped employees progress in their careers. (Şirketin eğitim programı, çalışanların kariyerlerinde ilerlemelerine yardımcı oldu.)
20. The government has implemented policies to promote progress in the healthcare sector. (Hükümet, sağlık sektöründe ilerlemeyi teşvik etmek için politikalar uyguladı.)

Türkçe Karşılığı: İlerleme, Gelişme