Prisoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prisoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prisoner Nedir?

Prisoner, Türkçe karşılığı tutuklu olan, hükümlü olan kişidir. Bu kişi suç işlediği gerekçesiyle cezaevinde bulunur.

Örnek cümleler:

  1. The prisoner was escorted to his cell. (Tutuklu hücresine eskort edildi.)
  2. I was arrested last night, and now I’m a prisoner. (Dün gece tutuklandım ve şimdi bir hükümlüyüm.)
  3. Prisoners have rights and should be treated humanely. (Hükümlülerin hakları vardır ve insanca muamele görmelidirler.)
  4. The judge sentenced the prisoner to ten years in prison. (Yargıç, hükümlüyü on yıl hapis cezasına çarptırdı.)
  5. The prisoners were allowed to exercise for an hour each day. (Hükümlülere her gün bir saat egzersiz yapma izni verildi.)
  6. He spent five years as a political prisoner in a foreign country. (O, yabancı bir ülkede beş yıl siyasi tutuklu olarak geçirdi.)
  7. The prisoner was released on parole after serving half of his sentence. (Hükümlü, cezasının yarısını tamamladıktan sonra şartlı tahliye edildi.)
  8. The prisoners were complaining about the food they were served. (Hükümlüler, servis edilen yemeklerden şikayet ediyorlardı.)
  9. The prisoner was granted a pardon by the governor. (Hükümlü, vali tarafından af edildi.)
  10. The prisoner was found guilty of the crime and sentenced to life in prison. (Hükümlü, suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
  11. The prisoners were released from their cells for an hour of outdoor recreation. (Hükümlüler, bir saatlik açık hava rekreasyonu için hücrelerinden çıkarıldılar.)
  12. The prisoner’s family came to visit him in jail. (Hükümlünün ailesi, cezaevinde ziyaretine geldi.)
  13. The prisoner was transferred to a maximum-security prison. (Hükümlü, en yüksek güvenlikli

bir hapishaneye nakledildi.)
14. The prisoners were given a chance to participate in a rehabilitation program. (Hükümlülere, bir rehabilite programına katılma şansı verildi.)

  1. The prisoner refused to speak to the police without a lawyer present. (Hükümlü, avukatı olmadan polisle konuşmayı reddetti.)
  2. The prisoners were locked in their cells for 23 hours a day. (Hükümlüler, günde 23 saat hücrelerinde kilitli kaldılar.)
  3. The prisoner was released after serving his full sentence. (Hükümlü, cezasını tamamladıktan sonra serbest bırakıldı.)
  4. The prisoners were given access to educational materials to help them learn new skills. (Hükümlülere, yeni beceriler öğrenmelerine yardımcı olacak eğitim materyallerine erişim sağlandı.)
  5. The prisoner’s health deteriorated due to poor living conditions in the prison. (Hükümlünün sağlığı, hapishanedeki kötü yaşam koşulları nedeniyle kötüleşti.)
  6. The prisoner was released on bail pending trial. (Hükümlü, duruşma öncesinde kefaletle serbest bırakıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.