Prioritize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prioritize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prioritize kelimesinin Türkçe Anlamı:

Bir şeyi önceliklendirmek, öncelik vermek.

Örnek Cümleler:

  1. Prioritize

    your tasks according to their deadlines. (Görevlerinizi son teslim tarihlerine göre önceliklendirin.)

  2. It’s important to

    prioritize

    your goals in life. (Hayattaki hedeflerinizi önceliklendirmek önemlidir.)

  3. We need to

    prioritize

    the most urgent issues first. (En acil konulara ilk öncelik vermemiz gerekiyor.)

  4. She had to

    prioritize

    her work over her personal life. (İşini kişisel hayatının önüne önceliklendirmek zorunda kaldı.)

  5. You should

    prioritize

    studying for your exams over going out with friends. (Sınavlara çalışmayı arkadaşlarınla takılmaya önceliklendirmelisin.)

  6. When you have a lot of tasks, it’s important to

    prioritize

    them based on their importance. (Çok sayıda göreviniz varsa, önemlerine göre önceliklendirmek önemlidir.)

  7. He decided to

    prioritize

    his health over his job. (Sağlığını işinin önüne önceliklendirmeye karar verdi.)

  8. Our company needs to

    prioritize

    customer satisfaction. (Şirketimiz müşteri memnuniyetine öncelik vermek zorunda.)

  9. It’s important to

    prioritize

    your time effectively to be productive. (Üretken olmak için zamanınızı etkili bir şekilde önceliklendirmek önemlidir.)

  10. She needs to

    prioritize

    her spending to save money. (Para biriktirmek için harcamalarını önceliklendirmesi gerekiyor.)

  11. Our team leader asked us to

    p

    rioritize

    our tasks to meet the project deadline. (Proje teslim tarihine yetişmek için görevlerimizi önceliklendirmemizi istedi.)

  12. As a manager, it’s important to

    prioritize

    your team’s needs. (Bir yönetici olarak, ekibinizin ihtiyaçlarına öncelik vermek önemlidir.)

  13. He needs to

    prioritize

    his work responsibilities to avoid burnout. (Yanma noktasına gelmemek için iş sorumluluklarını önceliklendirmesi gerekiyor.)

  14. She decided to

    prioritize

    spending time with her family over working overtime. (Aşırı mesai yapmak yerine ailesiyle zaman geçirmeyi önceliklendirmeye karar verdi.)

  15. The school needs to

    prioritize

    student safety above all else. (Okulun en önemli şey olarak öğrenci güvenliğine öncelik vermesi gerekiyor.)

  16. When making decisions, it’s important to

    prioritize

    the long-term consequences. (Kararlar alırken, uzun vadeli sonuçlara öncelik vermek önemlidir.)

  17. The government needs to

    prioritize

    funding education to improve the future. (Geleceği geliştirmek için eğitime fon sağlamaya öncelik vermesi gerekiyor.)

  18. When managing a project, it’s important to

    prioritize

    tasks to avoid delays. (Bir proje yönetirken, gecikmeleri önlemek için görevleri önceliklendirmek önemlidir.)

  19. The company needs to

    prioritize

    diversity and inclusion in its hiring process. (Şirketin işe alım sürecinde çeşitlilik ve kapsayıcılığa öncelik vermesi gerekiyor.)

  20. When planning a vacation, it’s important to

    prioritize

    activities that everyone in the group will enjoy. (Tatil planlarken, gruptaki herkesin keyif alacağı etkinliklere öncelik vermek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.