Principle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Principle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Principle

Principle, bir inanç sistemi, etik, öğreti veya belirli bir düşünceyi ifade eden temel bir kavramdır.

Örnek cümleler:

1. The company operates on the principle of honesty and transparency. (Şirket dürüstlük ve şeffaflık ilkesiyle faaliyet gösterir.)
2. He refused to compromise on his principles, even if it meant losing the election. (Seçimi kaybetmek anlamına bile olsa, prensiplerinden ödün vermek istemedi.)
3. The principle of equality is enshrined in the constitution. (Eşitlik ilkesi anayasada yer almaktadır.)
4. Our school has a strong principle of academic excellence. (Okulumuzda akademik mükemmeliyet ilkesi ön plandadır.)
5. The company’s guiding principle is to put customers first. (Şirketin öncelikli ilkesi müşterileri ön plana çıkarmaktır.)
6. He lives his life according to the principle of minimalism. (O, minimalizm ilkesine göre yaşamını sürdürür.)
7. The principle of supply and demand determines the price of goods in the market. (Talep ve arz ilkesi piyasadaki mal fiyatlarını belirler.)
8. She always tries to uphold the principle of fairness. (O, adil olma ilkesine her zaman bağlı kalmaya çalışır.)
9. The principle of cause and effect explains many natural phenomena. (Neden-sonuç ilkesi birçok doğal olguyu açıklar.)
10. The principle of conservation of energy is fundamental to physics. (Enerjinin korunumu ilkesi fizik için temel bir ilkedir.)
11. He violated the principle of confidentiality by leaking classified information. (Sınıflandırılmış bilgileri sızdırarak, gizlilik ilkesini ihlal etti.)
12. The principle of non-violence is central to his philosophy. (Şiddet karşıtlığı ilkesi, felsefesinde merkezi bir yer tutar.)
13. She was praised for her adherence to the principle of punctuality. (Dakiklik ilkesine bağlılığından dolayı övüldü.)
14. The principle of good governance is essential for the proper functioning of a democracy. (İyi yönetişim ilkesi, demokrasinin düzgün çalışması için hayati öneme sahiptir.)
15. The principle of the separation of powers is a cornerstone of modern democracies. (Güçler ayrılığı ilkesi, modern demokrasilerin temel taşlarından biridir.)
16. The company’s ethical principles are clearly stated in its code of conduct. (Şirketin etik ilkeleri, davranış kurallarında açıkça belirtilmiştir.)
17. She refused to compromise her artistic principles for commercial success. (Ticari başarı için sanatsal prensiplerinden ödün vermek istemedi.)
18. The principle of freedom of speech is protected by the First Amendment. (Konuşma özgürlüğü ilkesi, Birinci Değişik

lik tarafından korunmaktadır.)
19. The principle of democracy is based on the idea of government by the people, for the people. (Demokrasi ilkesi, halkın yönetimi, halk için yönetim fikrine dayanır.)

20. He violated the principle of honesty by lying to his colleagues. (Meslektaşlarına yalan söyleyerek dürüstlük ilkesini ihlal etti.)