Pridefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pridefully Nedir?
Pridefully kelimesi “gururla” anlamına gelir ve bir eylemin ya da davranışın gururla yapılmasını ifade eder.
Örnek Cümleler:
- She walked pridefully down the runway, showing off her designer gown. (O podyumda gururla yürüdü, tasarımcı elbisesini gösterdi.)
- He spoke pridefully about his accomplishments, but failed to mention his team’s contribution. (Başarılarından gururla bahsetti, ancak ekibinin katkısını belirtmedi.)
- The artist signed his painting pridefully, confident in its value. (Sanatçı tablosuna gururla imza attı, değerine güvenerek.)
- She pridefully displayed her trophy collection, showcasing her competitive spirit. (O kupalarını gururla sergiledi, rekabetçi ruhunu ortaya koyarak.)
- The politician spoke pridefully of his campaign promises, but failed to deliver on them. (Politikacı kampanya vaatlerinden gururla bahsetti, ancak bunları yerine getiremedi.)
- He pridefully boasted about his expensive car, ignoring the fact that he had gone into debt to purchase it. (Pahalı arabasından gururla övündü, bunu satın almak için borçlandığını görmezden geldi.)
- She smiled pridefully as she received the award for her outstanding achievements. (Olağanüstü başarıları için ödül aldığında gururla gülümsedi.)
- The athlete finished the race pridefully, knowing that he had given it his all. (Sporcu yarışı gururla bitirdi, elinden gelenin en iyisini yaptığını bilerek.)
- He pridefully showed off his new tattoo, ignoring the fact that it was misspelled. (Yeni dövmesini gururla gösterdi, yanlış yazıldığını göz ardı ederek.)
- She spoke pridefully of her family’s accomplishments, but failed to acknowledge their struggles. (Ailesinin başarılarından gururla bahsetti, ancak zorluklarını kabul etmedi.)
- The chef presented his dish pridefully, confident in its unique flavor. (Aşçı yemeğini gururla sundu, benzersiz tadına güvenerek.)
- She strutted down the hallway pridefully, enjoying the attention of her admirers. (Hayranlarının ilgisinden keyif alan şekilde koridor boyunca gururla yürüdü.)
- The student turned in his paper pridefully, having spent hours researching and writing. (Ödevini gururla teslim etti, saatlerce araştırma ve yazma yaparak.)
- He smiled pridefully as he finished his presentation, knowing that he had impressed the audience. (Sunumunu tamamladığında, izleyicileri etkilediğini bilerek gururla gülümsedi.)
- She posed for the camera pridefully, feeling confident in her appearance. (Kameraya gururla poz verdi, görünümünden emin his
- The company CEO spoke pridefully about the success of the company, attributing it to the hard work of its employees. (Şirket CEO’su şirketin başarısından gururla bahsetti ve bunu çalışanların sıkı çalışmalarına bağladı.)
- He raised his trophy pridefully, feeling a sense of accomplishment after winning the championship. (Şampiyonluğu kazandıktan sonra, kupasını gururla kaldırdı ve başarı hissi yaşadı.)
- She strutted down the aisle pridefully, with all eyes on her on her wedding day. (Düğün gününde, herkesin gözleri üzerinde olduğu şekilde gururla koridorda yürüdü.)
- The artist exhibited his work pridefully, pleased with the recognition he received for his talent. (Sanatçı eserlerini gururla sergiledi ve yeteneğinin tanınmasıyla memnun oldu.)
- She accepted the challenge pridefully, determined to prove her capabilities to her doubters. (Kendisine meydan okunması karşısında, şüpheci insanlara becerilerini kanıtlama konusunda kararlılıkla gururla kabul etti.)
Türkçe Karşılıklar:
- Gururla
- Kendini beğenmiş bir şekilde
- Şımarmış bir şekilde
- Kibirle
- Övünerek
- Kendine güvenle
- Gurur duyarak
- Kendini överek
- Yüksekten bakarak
- Başarısından ötürü gururla
- Kendine hayran bir şekilde
- Gösteriş yaparak
- Kendi gücüne güvenerek
- Kendini beğenmiş tavırlarla
- Kendine inanarak
- Kupasını gururla kaldırarak
- Kendini ispatlamak için gururla kabul etmek
- Ödülünü gururla almak
- Kendi işinin üstesinden gelerek gururla kabul etmek
- Kendini teşhir ederek
Hemen Yorum Yaz