Pressure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pressure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pressure

Pressure Türkçe’de “basınç” anlamına gelir. Basınç, bir nesnenin diğer bir nesne üzerinde uyguladığı kuvvetin yüzey alanına bölünmesiyle elde edilir. İşte aşağıda, “pressure” kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz:

1. I feel pressure in my head. (Başımın içinde basınç hissediyorum.)
2. You need to apply more pressure to open the jar. (Kavanozu açmak için daha fazla basınç uygulamanız gerekiyor.)
3. The air pressure is dropping, so we should expect rain. (Hava basıncı düşüyor, dolayısıyla yağmur beklemeliyiz.)
4. He felt pressure to perform well at the job interview. (İş görüşmesinde iyi performans göstermek için baskı hissetti.)
5. This machine operates at a pressure of 10 bars. (Bu makine 10 bar basınçta çalışır.)
6. High blood pressure can lead to serious health problems. (Yüksek kan basıncı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.)
7. She released the pressure on the gas pedal and slowed down. (Gaz pedalındaki basıncı bıraktı ve yavaşladı.)
8. The pressure gauge shows that the tire is overinflated. (Basınç göstergesi lastiğin fazla şişirildiğini gösteriyor.)
9. The pressure of the water from the hose was too strong. (Hortumdan gelen su basıncı çok güçlüydü.)
10. The team felt the pressure to win the championship game. (Takım şampiyonluk maçını kazanma baskısı hissetti.)
11. The pressure cooker helps cook food faster. (Basınçlı tencere yemekleri daha hızlı pişirmeye yardımcı olur.)
12. I put pressure on myself to be perfect, which is not healthy. (Kendime mükemmel olmak için baskı yapıyorum, bu sağlıklı değil.)
13. The tire blew out because of too much pressure. (Lastik fazla basınçtan patladı.)
14. The pressure of the crowd made it difficult to move. (Kalabalığın basıncı hareket etmeyi zorlaştırdı.)
15. The doctor checked my blood pressure and said it was normal. (Doktor kan basıncımı kontrol etti ve normal olduğunu söyledi.)
16. The pressure to succeed can sometimes lead to unethical behavior. (Başarılı olma baskısı bazen etik olmayan davranışlara yol açabilir.)
17. He applied pressure to the wound to stop the bleeding. (Kanamanın durması için yaraya basınç uyguladı.)
18. The pressure of the water in the dam is used to generate electricity. (Barajdaki su basıncı elektrik üretmek için kullanılır.)
19. The pressure from his boss made him work longer hours. (Patronunun baskısı onu daha uzun saatler çalışmaya zorlad

20. The athlete felt the pressure of representing his country in the Olympics. (Sporcu Olimpiyatlar’da ülkesini temsil etme baskısını hissetti.)

English: These are some example sentences using the word “pressure”.

Turkish: “Pressure” kelimesini kullanarak örnek cümleler bunlardır.